16. Hukuk Dairesi 2015/12538 E. , 2017/8807 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
3402 sayılı Yasa"nın 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu sırasında dava dışı kişiler adına kayıtlı eski 309 parsel sayılı 4.160,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 108 ada 65 parsel numarasıyla, 4.568,96 metrekare yüzölçümlü olarak, tespit edilmiştir. Davacı ..., adına kayıtlı eski 278 parsel sayılı 2.940,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın 108 ada 64 parsel numarasıyla 2.380,85 metrekare olarak tespit gördüğünü, eksikliğin eski 309 parsel sayılı taşınmaz içinde bırakıldığını öne sürerek tapu maliki olmayan ... ve Kadastro Müdürlüğünü davalı göstermek suretiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 02.12.2014 havale tarihli harita mühendisi bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, 1080885 ile 1080102 numaralı koordinatlarla oluşan sınırın iptal edilerek, 1080885 ile 1080100 numaralı koordinat noktaları buluşturularak yapılan yenileme kadastrosu çalışmasının tekrarlanarak ilk tesis kadastro tespitine uyarlanmasına, davacının komşu parsel malikinden talep etmiş olduğu 560 metrekarelik tescil talebi yönünden ... aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davacının komşu parsel malikine yönelik kaybı olduğunu iddia ettiği ve bu gerekçeyle 560 metrekarelik tescil talebi yönünden Mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı uygulama kadastrosu sonucunda kendisine ait taşınmazının yüzölçümünün eksildiğini ve bu eksikliğin komşusu bulunan eski 309 (yeni 108 ada 65) parsel sayılı taşınmazın sınırları içinde bırakıldığını öne sürerek eldeki davayı açmış davalı olarak ... ve Kadastro Müdürlüğünü göstermiştir. Mahkemece uygulama kadastrosu sırasında tesis kadastrosundaki sınırlara uyulmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de taraf teşkilinin sağlanmış olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Çekişmeli taşınmazın dosyaya getirtilen tapu kaydının incelenmesinde Durmuş Özlü ve müşterekleri adına (toplam 16 kişi) kayıtlı olduğu ve tapu maliklerinin içinde dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen ..."nün adının yer almadığı görülmektedir. Mahkemece öncelikle davalı sıfatını taşıyan Sami Özlü ile tapu malikleri arasında irsi bir ilişkinin olup olmadığı; başka bir ifade ile Sami Özlü"nün tapu maliklerinden birinin mirasçısı
olup olmadığı belirlenmemiştir. Hal böyle olunca; öncelikle tapu maliklerinin nüfus kayıtlarının getirtilmesi, nüfus kayıtları üzerinde yapılacak inceleme sonucunda davalı olarak gösterilen ..."nün tapu maliklerinden birinin mirasçısı olduğunun belirlenmesi halinde diğer tapu maliklerinin ya da ölmüş olmaları halinde mirasçılarının usulüne uygun şekilde davaya dahil etmesi için davacıya süre ve imkan tanıması, davacı tarafından taraf teşkilinin bu şekilde sağlanması halinde işin esası hakkında karar verilmesi, davalı ..."nün tapu malikleriyle ırsi bir bağının olmadığının tespiti halinde ise tapu maliklerine karşı usulünce açılmış dava bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken kamu düzeninden olan ve re"sen yargılamanın her aşamasında mahkemece gözetilmesi gerekirken taraf teşkilinin sağlanması gereğinin gözden kaçırılması isabetsiz olduğu gibi uygulama kadastrosunda sınırın yanlış yerden geçirildiği iddiasıyla komşu parsel malikleri aleyhine açılan eldeki davada komşu taşınmaz maliklerinin hasım olarak gösterilmesi gerekli ve yeterli olup ayrıca davalı olarak gösterilen Kadastro Müdürlüğüne karşı husumet düşmeyeceğinden Kadastro Müdürlüğüne karşı açılan davanın da husumet nedeniyle reddine karar verilmemesi dahi isabetsiz olup, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, 12.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.