16. Hukuk Dairesi 2015/12458 E. , 2017/8805 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda ....Köyü çalışma alanında bulunan 113 ada 7 parsel sayılı 17.415,72 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz hali arazi niteliğiyle davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar ... ve ..., miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın davacılar adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacıların taşınmazı Hazineye terk etme gibi bir iradelerinin olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmazın kadastro tespit tutanağının edinme sebebinde; 1937 tarih 41 sayılı vergi kaydıyla davacıların dedesi Halil"e ait iken ölümüyle tek mirasçısı olarak..."a bıraktığı,..."ın 1970 yılına kadar zilyetliğinde bulundurmasına rağmen bu tarihten sonra zilyetliğini terk ettiği ve taşınmazın niteliğinin değişerek hali arazi niteliğini aldığı belirtilerek tespitinin hali arazi niteliği ile Hazine adına yapıldığı ve askı ilan süresi içinde dava açılmayarak tespitinin kesinleştiği ve Hazine adına tapuya tescil edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece taşınmaz başında keşif yapılmış, dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar, öncesinde Halil ve daha sonra..."ın kullanımında olduğunu,..."ın ölümünden sonra oğlu ..."in bir süre kullandığını, kadastrodan önceye kadar kullandığını ancak son 15 yıldır kullanılmadığını beyan etmişler ise de beyanlar soyut nitelikte olduğu gibi, beyanların denetlenmesi bakımından yapılan keşifte zirai bilirkişinin de refakate alınması gerektiği ve bilirkişinin düzenleyeceği raporla taşınmazın niteliğinin belirlenmesi, yine jeodezi ve fotogrametri bilirkişisinden hava fotograflarının incelenmesi istenerek hangi zamanlarda nasıl kullanıldığının tespitinin yapılmasının gerektiği düşünülmemiştir. Böylesine eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz. O halde öncelikle tespit tarihinden geriye doğru bulunan stereoskopik hava fotoğraflarının tamamının Harita Genel Komutanlığından getirtilerek dosya ikmal edilmeli, edinme sebebinde geçen davacıların murisine ait vergi kaydı istenmeli, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulu ve fen bilirkişi huzuruyla yeniden keşif icra edilmeli, yerel bilirkişiler ve tanıklara taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı hususlarında yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanakları ve dayanakları ile denetlenmeli, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, daha sonra dosya jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye tevdii edilerek getirtilen hava fotoğraflarının tamamı üzerinde inceleme yaptırılarak çekişme konusu taşınmazların önceki ve şimdiki niteliğinin, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığı, bu süre zarfından zilyetliğe son verilip verilmediği belirlenmesine çalışılmalı, ziraat mühendisleri bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazların geçmişteki ve şimdiki niteliği, ve taşınmazın niteliğine göre terk koşullarının bilimsel olarak oluşup oluşmadığı, üzerindeki bitki örtüsü, toprak yapısıyla ilgili ve komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlenmesi istenilmeli, keşifteki tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Hal böyle olunca; Eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 12.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.