16. Hukuk Dairesi 2015/12430 E. , 2017/8803 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda ... Köyü çalışma alanında bulunan 1002 parsel sayılı 1.798,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 1982 yılında hükmen .... adına tescil edilmiş bilahare satış suretiyle pay temliki ve intikal nedeniyle 2001 yılında davalılar ... ve ... adına tescil görmüştür. Davacı ..., taşınmaz üzerinde bulunan ev ve samanlığın davalılara ait olduğunu, taşınmazın mülkiyeti yönüyle 5/6 payının kendi babası... mirasçılarına, 1/6 payının da amcası Hüseyin Küçük"e ait olduğunu öne sürerek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın, kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitinden önceki sebeplere dayalı olarak açılmıştır. 3402 sayılı Kanun"un 12/3. maddesinde bu nitelikteki davaların kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıllık süre içinde genel mahkemede açılabileceği belirlenmiştir. Somut olayda, çekişmeli taşınmazın kadastro tespiti 11.04.1983 tarihinde hükmen kesinleşmiş olduğuna göre bu tarihten eldeki davanın açıldığı 05.06.2014 tarihine kadar 3402 sayılı Yasa"nın 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş olup, davanın bu gerekçe ile usulden reddine karar verilmesi gerekirken, kesin hüküm gerekçesiyle esastan reddine karar verilmesi isabetsiz ise de, ret kararı sonucu itabarı ile yerinde olduğundan kabulü ile hükmün gerekçesi belirtilen şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 12.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.