19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/1326 Karar No: 2019/6313 Karar Tarihi: 27.03.2019
6831 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/1326 Esas 2019/6313 Karar Sayılı İlamı
19. Ceza Dairesi 2019/1326 E. , 2019/6313 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: I-Katılan temsilcisinin temyiz talebine yönelik yapılan incelemede; 02/11/2011 tarihinde yürürlüğe giren 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin (KHK) 6/3. maddesi uyarınca, aynı KHK"nin 5. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında belirtilen usullere göre muhakemat hizmeti temin edilemeyen hallerde adli ve idari davalar ile icra takiplerini yürütmek üzere merkez ve taşra birim amirlerine, anılan KHK"nin 2/1-e maddesinde tanımlanan üst yönetici tarafından temsil yetkisi verilebileceğinin hüküm altına alınmasına göre, dava takip yetkisinin üst yönetici tarafından müdürlük teşkilatı bulunan yerlerde orman işletme müdürüne, şeflik teşkilatı bulunan yerlerde ise orman işletme şefine devredilebileceği, taşra birim amirlerinin bu yetkilerinin devredilmesinin ise anılan KHK tarafından öngörülmediği gözetildiğinde temyiz tarihi itibariyle dava takip yetkisi bulunmayan dava takip memurunun temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak, REDDİNE, II- Sanığın temyiz talebine yönelik yapılan incelemede; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporlarına göre dava konusu yerin 766 sayılı Kanun gereğince orman sahası olarak tespit gördüğünün ve ada-parsel numarası almadığının belirtilmesi karşısında arazi kadastrosunda orman olarak tespit edilen yerde orman kadastrosu hükümlerinin geçerli olduğu gözetilerek ilgili ...... Sicil Müdürlüğü"nden davaya konu yerin hangi vasıfla tespit gördüğü sorularak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi aleyhte temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak, Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan hükümden TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine ""24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı iptal kararı da gözetilerek, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasına," ibaresinin yazılması suretiyle başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye kısmen uygun olarak, DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 27/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.