11. Hukuk Dairesi 2016/4144 E. , 2016/5224 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ...........ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TARİHİ : 02/12/2014
NUMARASI : 2013/621-2014/696
Taraflar arasında görülen davada ............ Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 02/12/2014 tarih ve 2013/621-2014/696 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 10.05.2016 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. M.... T........... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi .......... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalılardan S.. B.."ın davacı Banka ile visa kredi kartı üyelik sözleşmesi ve genel kredi sözleşmesini imzaladığını, diğer davalıların kredi kartı üyelik sözleşmesinde müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduklarını, kredi hesabının kat edilerek ihtar çekilmesine rağmen ödenmediğini, bunun üzerine kredi kartı borcu ve kredi borcu nedeniyle ayrı ayrı icra takibi yapıldığını, genel kredi sözleşmesi ile ipotek belgesine istinaden ayrıca ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle de takip başlatıldığını, itiraz üzerine takiplerin durduğunu ileri sürerek; davalı S.. B.."ın kredi kartından kaynaklanan ve diğer davalıların kefil olduğu 13.200 TL ile krediden kaynaklanan 9.850 TL alacağın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı S.. B.., zamanaşımı def"inde bulunmuş, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar, kefil oldukları borcun ödendiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, ........... İcra Müdürlüğü"nün 1998/4709 Esas sayılı dosyasına ilişkin olarak E........B........"nın davalı S.. B.."la yapılan visa kredi kartı üyelik sözleşmesine binaen başlattığı toplam 1.419,24 TL yönünden davacı vekilinin duruşmada söz konusu borcun bankayla yapılan protokol çerçevesinde ödenmiş olduğunu beyan ettiği, davacı bankanın davalı S.. B.. hakkında .......... İcra Müdürlüğü"nün 1998/2875 Esas sayılı dosyasında genel kredi sözleşmesine binaen 2.851 TLnin tahsili amacıyla yaptığı takip ve ........ İcra Müdürlüğü"nün 1998/2876 Esas sayılı dosyasında da aynı genel kredi sözleşmesi ve ipotek belgesine göre aynı miktar üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yaptığı takip dosyalarına konu alacağa aradaki sözleşme ilişkisine binaen 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği ve böylece alacağın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, kredi kartı ve genel kredi sözleşmesine dayalı asıl borçlu ve kefiller aleyhine açılan tazminat istemine ilişkin olup mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
818 sayılı Borçlar Kanununun zamanaşımı süresini kesen sebeplerin düzenlendiği 133. maddesi, “Aşağıdaki hallerde müruru zaman katedilmişolur: 1-Borçlu borcu ikrar ettiği, hususiyle faiz veya mahsuben bir miktar para veya rehin yahut kefil verdiği takdirde. 2-Alacaklı dava veya defi zımnında mahkemeye veya hakeme müracaatla veya icrai takibat yahut iflas masasına müdahale ile hakkını talep eylediği halde.” hükmünü haiz olup somut olayda, davalılar hakkında dava konusu edilen borçları sebebiyle icra takipleri yapılmış, icra dosyalarında bir kısım tahsilatlar yapılmış, yenileme taleplerinde bulunulmuştur. Yine, davalı S.. B.. tarafından davacı bankaya ibraz edilen 09/03/2006 ve 15/05/2007 tarihli dilekçelerle ticari kredi ile kredi kartından kaynaklanan borçların ödenmek istendiği, gerekli indirim ve kolaylığın sağlanmasının talep edildiği anlaşılmaktadır. 18/05/2006 ve 18/102007 tarihli dekontlarla da davalı S.. B.. tarafından bir kısım ödemelerde bulunulduğu görülmektedir. Bu durumda 818 Sayılı Borçlar Kanununun 133/1-2 bentlerinde düzenlenen hükümler nazara alınarak yapılan icra takipleri, davalı S.. B.."a ait ödeme beyanları, yapılan ödemelere ait banka dekontları değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu yönde bir gerekçeye yer verilmeksizin zamanaşımı def"inin kabulüyle davanın reddi doğru görülmemiş, kararın açıklanan nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, 12/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.