18. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/20016 Karar No: 2014/7128 Karar Tarihi: 17.04.2014
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2013/20016 Esas 2014/7128 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Manavgat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen bir davada, çocuğun babasının tespiti istenmiştir. Ancak, mahkeme hak düşürücü sürenin geçmiş olması ve Anayasa Mahkemesi kararlarına göre geriye dönük işlemlerin yapılmaması gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Dava Türk Medeni Kanunu’nun 301/1, 303/2 maddelerine dayalı olarak açılmıştır. Ancak, 303/2. maddesi Anayasa Mahkemesi’nin kararı doğrultusunda iptal edilmiş ve çocuk için hak düşürücü süre bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkeme tarafından verilen ret kararı hatalıdır ve tarafların delilleri toplanarak, DNA incelemesi yapılması gerekmektedir. Kanun maddeleri ise Türk Medeni Kanunu’nun 301/1 ve 303/2 maddeleridir.
Dava dilekçesinde, babalığın tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, annesi Canan ile davalıların mirasbırakanı A.. Ö.."in beraberliklerinden doğduğunu belirterek babalığın tespitini istemiş, mahkemece; hak düşürücü sürenin geçmesi, Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümemesi gerekçesi ile dava reddedilmiştir. Dava Türk Medeni Kanunu"nun 301/1, 303/2 maddesine dayalı olarak, çocuk tarafından açılan babalığın tespitine ilişkindir. Aynı Yasanın 303/2. maddesinde ""Çocuğa doğumdan sonra kayyım atanmışsa, çocuk hakkında bir yıllık süre, atamanın kayyıma tebliği tarihinde; hiç kayyım atanmamışsa çocuğun ergin olduğu tarihte işlemeye başlar."" hükmü Anayasa Mahkemesi"nin 2010-71 Esas 2011-143 Karar ve 27.10.2011 tarihli kararı ile iptal edilmiş ve karar 07.02.2013 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Mahkemece karar verilmesinden önce Türk Medeni Kanunu"nun 303/2. maddesi hakkındaki iptal kararı yürürlüğe girmiş ve yasada çocuk için hak düşürücü süre artık bulunmamaktadır. Mahkemece taraf delillerinin toplanması, DNA incelemesi yapılması ve sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile ret hükmü kurulması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.