Esas No: 2021/22630
Karar No: 2022/11199
Karar Tarihi: 13.09.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/22630 Esas 2022/11199 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, suça sürüklenen çocuk hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlenmediği takdirde düşme kararı verilmesi gerektiğini belirtmiştir. Kararda, bu tür kararların nihai bir hüküm olmadığı ve itiraza tabi olduğu ifade edilmiştir. Kanunun amir hükmü ve Yargıtay'ın içtihatları uyarınca, nihai hükümler olağan kanun yolu denetimine tabi olup, istinaf ve temyiz kanun yolları bulunmaktadır. Ancak, istinaf mahkemelerinin faaliyete geçtiği tarihten önce verilen nihai hükümler, 1412 sayılı CMUK'taki usule göre temyiz kanun yoluna tâbidir. Kararda, suça sürüklenen çocuk hakkında verilen hüküm tarihi itibariyle istinaf kanun yoluna tâbi olduğu gerekçesiyle dosyanın yetkili ve görevli Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesinin 5. fıkrasının son cümlesi
- 5271 sayılı CMK'nın 223. maddesi
- 5271 sayılı CMK'nın 272. ve devamı maddeleri
- 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi
- 1412 sayılı CMUK.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Suça sürüklenen çocuk hakkında 16.06.2015 tarihinde işlediği iddia edilen konut dokunulmazlığını bozma suçundan verilen hüküm ilgili olarak 22/03/2016 tarihinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş, bu karar 12/05/2016 tarihinde kesinleşmiştir. Denetim süresi içerisinde suç işlenmesi nedeniyle hüküm 26/01/2021 tarihinde açıklanmıştır ve bu hüküm suça sürüklenen çocuk ve müdafii tarafından temyiz edilmiştir.
5271 sayılı CMK'nın hükmün açıklanması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını düzenleyen 231. maddesinin 5. fıkrasının son cümlesinde "Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder." denilmektedir.
Kanun'un amir hükmü ve Yargıtay'ımızın istikrar bulmuş içtihatları uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları, nihai bir hüküm değil, asıl hükmü askıda bırakan itiraza tabi bir mahkeme kararıdır. Denetim süresinde kasıtlı bir suç işlenmediği (ya da denetim süresinde varsa öngörülen tedbirlere uyulduğu) takdirde, askıda olan mahkûmiyet hükmü hukuk aleminde neşv-ü nema bulmadan düşme kararı verilmesi gerekecektir.
Açıklanan bu hükmün tâbi olacağı kanun yoluna gelince;
5271 sayılı CMK’nın sistemine göre, 223. maddede belirtilen nihai hükümler (mahkûmiyet, beraat, red, düşme ve ceza verilmesine yer olmadığına dair kararlar) kural olarak olağan kanun yolu denetimine tabidirler.
Olağan kanun yolları istinaf ve temyizdir.
5271 sayılı CMK'nın 272 ve devamı maddelerine göre, mahkûmiyet hükümlerinin miktar itibariyle kesinlik istisnaları dışında istinaf kanun yoluna tâbi olduğunda da kuşku bulunmamaktadır.
Ancak;
İstinaf mahkemeleri 20 Temmuz 2016 tarihinden itibaren faaliyete geçtiğinden bu tarihten önce verilen nihai hükümler kesinleşinceye kadar, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca 1412 sayılı CMUK'taki usule göre, istinaf değil, temyiz kanun yoluna tâbidirler.
Suça sürüklenen çocuk hakkında her ne kadar istinaf mahkemeleri faaliyete geçmeden 22/03/2016 tarihinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise de; 26/01/2021 tarihinde, yani Bölge adliye mahkemelerinin göreve başladığı 20.07.2016 tarihinden sonra hükmün açıklanması nedeniyle, karar tarihi itibariyle bu hükmün istinaf kanun yoluna tâbi olduğu anlaşılmakla, dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE, 5271 sayılı CMK'nın 264/1-2. maddesi hükümleri uyarınca kanun yolunda yanılmanın başvuranın haklarını ortadan kaldırmayacağından gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın yetkili ve görevli Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 13/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.