16. Ceza Dairesi Esas No: 2015/8027 Karar No: 2016/1630 Karar Tarihi: 17.03.2016
Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/8027 Esas 2016/1630 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, önleme araması sonucunda çantasında kendisine ait fotoğrafın yapıştırıldığı ancak başkasına ait nüfus cüzdanının ele geçirilmesi üzerine \"başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması\" suçundan mahkum edilmiştir. Ancak, sanığın hiçbir soruşturmanın söz konusu olmadığı ve kendisini mağdur olarak tanıtmadığı anlaşıldığı için suçun unsurları oluşmamıştır. Kararda belirtilen kanun maddeleri şunlardır: TCK 268/1, 267/1, 62, 50/1, 52/4. Ayrıca, adli para cezalarının yerine getirilmemesi durumunda infaz aşamasında resen uygulama yapılması göz önünde bulundurularak hüküm fıkrasında ihtarat yapılması gerektiği vurgulanmıştır.
16. Ceza Dairesi 2015/8027 E. , 2016/1630 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması Hüküm : TCK"nın 268/1. maddesi delaletiyle 267/1, 62, 50/1, 52. maddeleri gereğince mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1- TCK 268. maddesinde düzenlenen başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşabilmesi için kişinin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında kovuşturma ve soruşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanması gerektiği, somut olayda; sanığın önleme araması kararına istinaden üzerinde yapılan aramada, cebinde kendi fotoğrafı yapıştırılı ancak ... isimli şahsa ait nüfus cüzdanının ele geçirilmesinden ibaret eyleminin, kendisi hakkında yapılan adli ya da idari herhangi bir soruşturmanın bulunmaması ve üzerinde ele geçirilen kimlikte belirtilen mağdur ... olarak kendisini tanıtmadığının anlaşılması karşısında; unsurları itibariyle oluşmayan atılı suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, 2- Kabul ve uygulamaya göre de; Seçenek yaptırım olan adli para cezalarının yerine getirilmemesi halinde 6545 sayılı Kanunla değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi uyarınca infaz aşamasında resen uygulama yapılabileceği nazara alındığında hüküm fıkrasında TCK"nın 52/4. maddesi gereğince ihtarat yapılması, Kanuna aykırı, sanığın ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 17.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.