23. Hukuk Dairesi 2014/1005 E. , 2014/3440 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 02/07/2013
NUMARASI : 2012/283-2013/253
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen kooperatif genel kurul kararının iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde birleşen davada davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili, asıl ve birleşen davalarda, müvekkillerinin ortağı olduğu kooperatifin 23.12.2007 ve 31.08.2008 tarihli genel kurulları ile ilgili usulüne uygun olarak toplantıya çağrılmadığını, gündemin üyelere tebliğ edilmediğini, toplantı nisabının sağlanmadığını ileri sürerek, her iki genel kurulun iptaline ve kooperatife kayyım atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, 1163 sayılı Kanunu"nun 53. maddesine göre genel kurul kararlarının kanuna, anasözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı olması halinde iptalinin istenebileceğini, toplantı nisabının sağlandığını, usulsüz çağrı olmadığını savunarak, her iki davanın da reddini istemiştir.
Mahkemece, asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne dair verilen karar, taraf vekillerinin temyizi üzerine, Dairemizin 13.12.2011 tarih ve 2312 E., 2531 K. sayılı ilamıyla taraf vekillerinin reddedilen asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının reddine, kabul edilen birleşen dava yönünden ise, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 45. maddesine göre, genel kurulun ortakların 1/4"nün hazır olması ile toplanacağı ve kullanılan oylardan yarıdan bir fazlasına itibar olunacağı, 49. maddeye göre de bir ortağın ancak başka bir ortağa temsil yetkisi verebileceği, ancak, eş ve birinci derece akrabalar için ortaklık şartının aranmadığı, anasözleşmesinin 24 ve 33. maddelerinin de paralel hükümler içerdiği, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre, 2008 tarihinde kooperatifin kayıtlı 46 ortağı bulunduğu, toplantıya, yedisi bizzat, beşi de temsilen olmak üzere on iki ortağın katılmış olup toplantı nisabının sağlandığı, fakat, bilirkişi raporunda, ortak sayısının binden az olduğu gerekçesi ile ortaklardan M. A. ortak olmayan babası A.A. tarafından temsilinin geçersiz sayılıp, toplantı nisabının sağlanmadığının belirtildiği, mahkemece bu raporun benimsenip, toplantı nisabının sağlanmadığı gerekçesi ile genel kurulda alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespiti ile iptaline karar verildiği, ortak sayısına bağlı olmaksızın eş ve birinci derece akrabalar tarafından temsilde ortaklık sıfatı aranmayacağı kuralının hatalı şekilde yorumlanarak bu sonuca varıldığı, gerek 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu ve gerekse anasözleşme uyarınca 31.08.2008 tarihli genel kurulda toplantı nisabının sağlandığı gözönüne alınarak davacının bu genel kurula ilişkin diğer itirazları incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, mahkemenin birleşen 2008/572 Esas sayılı dava dosyasına konu 31.08.2008 tarihli genel kurul toplantısında toplantıya 12 kişinin katıldığı, kooperatifin ortak sayısının 46 olduğu ve Kooperatifler Kanunu"nun 49/2. maddesine göre eş ve 1. derecede akrabalar için temsilde ortaklık şartı aranmayacağı gözetildiğinde toplantı ve karar yeter sayısının bulunduğu, dava konusu yapılan genel kurul toplantısının 5. maddesinde bilanço ve gelir gider hesaplarının ayrı ayrı oylamaya sunulması sonucunda oybirliği ile kabul edilerek ibra edildiği, genel kurula sunulmayan bilançonun ibra edilemeyeceğinden, Ticaret Sicil Müdürlüğüne bilançonun diğer toplantı tutanakları ile birlikte sunulmamış olmasının genel kurul toplantısının iptali için bir sebep teşkil etmediği, oylamaya yönetim kurulu başkan ve üyeleri M. C., Y. G. ve B.Ç. katıldıkları, bu 3 kişi çıkarıldığında geriye 9 kişi kalacağından karar yeter sayısının mevcut olduğundan ibra kararının geçerli olduğu, yönetim kurulu üyelerine huzur hakkı ödenmesine ilişkin kararın iptalini gerektirir yasal bir neden bulunmadığı, Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2006/527, 528, 530 ve 531 Esas sayılı dosyalarında tahsil edilen alacak ve faizler ile ilgili iddiaların incelendiği, toplantıda gerek bilanço ve gerekse ilgili hesapların görüşülerek oylama yapıldığı ve ibra edildiği, davacının diğer iptal sebeplerinin yerinde görülmediği gerekçesiyle asıl dava yönünden önceki hüküm kesinleşmiş olduğundan yeniden karar verilmesine yer olmadığına, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, birleşen davada davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine ve özellikle ileri sürülen temyiz nedenlerine göre, birleşen davada davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, birleşen davada davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınması gereken harç peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.