İstanbul 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/698 Esas ve 2019/31 Karar sayılı ilamı ile hırsızlık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne, sanık ve müdafiinin CMK"nın 272 ve müteakip maddeleri uyarınca istinaf kanun yoluna başvurması üzerine; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu verilen 27.03.2019 gün, 2019/818 Esas ve 2019/853 Karar sayılı "Düzeltilerek Esastan Red" kararına karşı, sanık ve müdafii tarafından usulüne uygun olarak açılan temyiz davası incelenip görüşüldü: Sanığın aynı masa üzerinde bulunan birden fazla telefonu çalması şeklindeki eyleminde, birden fazla mağdura ait olduğunu suç işlendiği sırada bilebilecek durumda olmadığından eylemin tek suç olarak kabul edildiği olayda, her iki telefonun çalınması suçuna konu zararın bütüncül değerlendirilip bu değere bağlı olarak TCK’nın 145. maddesinin uygulanması hali ve suç sebebi ile oluşan zararın iade veya tazmininin de bu değerlendirmeden hareketle yapılması gerekecektir. Buna istinaden de, katılan ...’e ait telefonun kolluk tarafından sanığın üzerinde yakalanmış olması karşısında; suça konu eşyaların bir kısmının bu şekilde elde edilmesi halinde TCK’nın 168. maddesinin uygulanmasında tam iade veya tazminin düşünülemeyeceği, kalan zararların iade veya tazmininin kısmi iade olarak kabulü ile rızaya bağlı indirim kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, açıklanan kabuller çerçevesinde somut olayda, kovuşturma aşamasında gerçekleşen iade veya tazminin katılan ...’e yönelik olması fiili durumu karşısında katılan ...’nın rızası şartına bağlı olarak TCK’nın 168/2-4 maddesinin uygulanmasının değerlendirilmesi gerektiği halde rıza sorulmaksızın uygulama yapılması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. 5271 sayılı CMK"nın 288. maddesinin ""Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır."", aynı Kanunun 294. maddesinin ""Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir."" ve aynı Kanunun 301. maddesinin ""Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar."" şeklinde düzenlendiği de gözetilerek sanık ve müdafiinin temyiz isteminin, eylemin TCK’nun 142/2-h maddesi kapsamında kalmadığı, TCK’nun 141/1. maddesinin uygulanması gerektiği ve zararın giderildiğine yönelik olduğu belirlenerek maddi vakıa denetimi gerektiren nedenler dışındaki sebeplere yönelik yapılan incelemede; Dosya içeriğine göre, kurulan hükümde fiilin uyduğu suç ve kanun maddelerinin doğru olarak uygulandığı, sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla istinaf isteminin düzeltilerek esastan reddine dair karar hukuka uygun bulunduğundan, sanık ... ve müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz nedenlerinin reddiyle, CMK"nın 302/1. maddesi uyarınca, usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİNE, 13.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.