23. Hukuk Dairesi 2018/724 E. , 2020/3958 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili; davalının, müvekkilinin eski ortağı olup kooperatifin 21/06/2015 tarihli genel kurulda alınan üye başına 9.500,00 TL"lik ödeme yapılması kararı üzerine 08/07/2015 tarihinde ... 4. Noterliğinin ihtarı ile istifa ederek ortaklıktan ayrıldığını, istifasından önce kooperatifin yaptırdığı ve tapusu da o dönemde kooperatife ait olan 1.blok 6 numaralı bağımsız bölümde tapuya kayıtlı dairenin tapusunun ferdileştirme suretiyle davalıya verildiğini ve halen davalının tasarruf ve faydalanması altında olduğunu, üyelikten istifa eden davalının dava konusu daireyi iade etmesi gerektiğini ancak iade etmediğini ileri sürerek davalı adına kayıtlı tapunun iptali ile müvekili adına tesciline, davalının müdahalesinin önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin kooperatife karşı tüm sorumluluklarını yerine getirdiğini, ödemiş olduğu aidatların dışında kooperatifin kesin hesap sonucu belirlemiş olduğu 38.064,41 TL"yi ödediğini, müvekkilinin davacı kooperatiften istifasının 01/07/2012 tarihli genel kurul kararına istinaden olduğunu, açmış olduğu bu davanın genel kurul kararının 6.maddesi ile çeliştiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; genel kurulda bu şekilde çıkma hakkı tanınmasının, eşitlik ilkesine aykırılık oluşturup butlan yaptırımına tâbî olacağı, ne var ki üyelik aidatlarını ve kesin maliyet bedelini ödemiş bir kooperatif üyesinden kendisine kur"a sonucu isabet eden ve üye adına ferdîleştirilen dairenin tapusunun iptalinin istenilmesinin hukuken mümkün olmadığı, kooperatifin dağılma sürecine girmiş bir kooperatif olmadığı, ancak üye ile kooperatifin birbirlerine karşı, ortaklık ilişkisinden doğan ana edimlerini yerine getirmiş durumda oldukları, üyenin kooperatife karşı genel giderlere katılma borcu dışında bir yükümlülüğünün kalmadığı, kaldı ki genel gider borcu için dahi kooperatif üyesinden kendisine kura sonucu isabet eden dairenin tapusunun iptalinin istenmesinin hukuken mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karara yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23.Hukuk Dairesince davacı kooperatifin, kendi genel kurul kararının batıl olduğunu ileri sürmesinin TMK"nin 2. maddesindeki iyiniyet kurallarına aykırı olduğu gerekçesiyle ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hükmün gerekçesinin bir kısmında davalının kooperatiften istifa etmiş olduğu, davacı kooperatifin dağılma sürecine girmemiş olduğu kabul edilmesine rağmen, gerekçenin son bölümünde davalıdan tekrar "üye" olarak sözedilmesi ve sonuç olarak davacının davalı üyesinden tapu iptali ve tescil
talebinde bulunmasının dayanaksız olduğunun kabulünün çelişkili olduğundan bahisle kabulüyle, HMK"nin 353/(1)-b.2. maddesi uyarınca gerekçesi kısmen düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesine, diğer hususlara yönelik istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi kararına ilişkin davacı vekilinin tüm temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğininde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 01.12.2020 tarihinde kesin olarak oy birliği ile karar verildi.