Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/9110
Karar No: 2017/10274
Karar Tarihi: 07.12.2017

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/9110 Esas 2017/10274 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2017/9110 E.  ,  2017/10274 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ...Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında, ... köyü, ... mevkii 112 ada 1 parsel sayılı 638 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, arsa niteliğiyle belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği nedeniyle davalı adına tespit edilmiş, davacı Hazine taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmış ve taşınmazın Hazine adına tescilini talep etmiştir.
    Mahkemece davanın reddine, taşınmazın tesbit gibi davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekilinin temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 20/01/2009 gün ve 2008/14651 E. - 2009/460 K. sayılı kararıyla bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle "...Uzman bilirkişi tarfından çekişmeli taşınmazın öncesinin orman olmadığı, 1965 tarihli memleket haritasında yeşil renkli bölümde yeralmasına rağmen bu rengin çevredeki münferit meyve ve ... ağaçlarından kaynaklandığı, taşınmaz üzerindeki birkaç sedir ve kızılçam ağacının çevre ormanlardan tohumlanma ile geldiği belirtilmiştir. Dairemizin 02.06.2008 gün ve 2008/5389 - 8060 sayılı dosyasında uzman Ormancı Bilirkişiler ... ... ... ... ... tarafından düzenlenen 02.02.2007 tarihli raporda yeralan".............. ... ağacı tohumu, ağır tohumlu ağaçlar grubu içerisinde yer aldığı ve tohum kanatlarının olmaması nedeni ile uzak mesafelere rüzgar v.s. gibi etkenlerle taşınarak çalılık alanlar içerisinde çimlenip yetişmesi mümkün görülmemektedir. Dolayısı ile davalı taşınmaz üzerindeki ... ağaçlarının daha önceki yıllarda tahrip edildiği, hava fotoğraflarının bu yıllarda çekilmiş olduğu, daha sonraki yıllarda toprak altında kalan kök ve yüzeyde bulunan gövde kesitlerinden çıkan kök ve sürgünlerinden yeniden bugün üzerinde görülen ... ormanının meydana geldiği" şeklindeki bilimsel açıklamalar da nazara alındığında, ... ağacının çevre ormanlardan tohumlanma yolu ile yetişmeyeceği ancak sürgünden meydana geleceği anlaşılmaktadır. Bu durumda, taşınmazın memleket haritasında yeşil renkle gösterilme nedeni konusunda tereddüt oluşmaktadır. Çekişmeli taşınmazın çevresi de yine yeşil renkle gösterilmiş olduğu halde, çevre taşınmazlara ait kadastro tespit tutanakları getirtilerek incelenmemiştir.
    Bunun yanısıra, taşınmazın kuru ya da sulu toprak olup olmadığı konusu dosyadan anlaşılamadığı gibi, taşınmazın zilyedliği, davalıya 1996 yılında Şahin Karaca tarafından devredildiği, ona da 1994 yılında Ali Sabancı tarafından devredildiği ve davalı eklemeli zilyedliğe dayandığı halde 40-100 dönüm sınırlama araştırması yalnızca davalı yönünden yapılmış, önceki zilyetler yönünden yapılmamıştır..." hususlarına değinilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu davanın reddine, 112 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 23.06.1994 tarihinde ilan edilip dava tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması ile 4999 sayılı Kanuna göre yapılıp 22.03.2007 tarihinde ilan edilip kesinleşen fenni hataları düzeltme çalışması vardır.
    Mahkemece taşınmazın orman sayılman yerlerden olduğu ve üzerinde Kadastro Kanununun 14. maddesinde öngörülen zilyetlik şartının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan zilyetlik araştırması hükme yeterli ve elverişli değildir. Şöyle ki; ziraat bilirkişisi raporunda, taşınmazın eğiminin %8 iken tevsiye ile %1"e düşürüldüğü, üzerinde 20-30 yaşlarında 1 adet ahlat, 7-8 yaşlarında 1 adet vişne, muhtelif yaşlarda (1-10) 7 adet ceviz, 8-10 yaşlarında 3 adet elma, 2-3 yaşlarında 1 adet dut, 8-15 yaşlarında 1 adet sedir ağacı ve 4 adet kızılçam ağacı bulunduğunu, taşınmazın taşlı, sığ ham toprak vasfında olup, tarıma elverişli olmadığı, meyve fidanı dikilen kısımlara dışarıdan toprak taşındığını belirtmiştir. Keşifte dinlenilen mahalli bilirkişiler de ortak beyanlarında dava konusu taşınmazın uzun yıllardır arsa olarak kullanıldığını, içindeki meyve ağaçlarının davalı tarafından dikildiğini, öncesinde de tarla olarak hiç kullanılmadığını belirtmişlerdir.
    Davacı taşınmazı 1996 yılında dava dışı Şahin Karaca adlı kişiden aldığına göre, üzerindeki meyva ağaçlarının yaşları da düşünüldüğünde davalı tarafından dikildikleri ve dava tarihine kadar davalının yaklaşık 11 yıl süren zilyetliğinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Ancak davalının taşınmazı devralmasından önceki sürede taşınmaz üzerindeki zilyetliğin ne şekilde oluştuğu ve devam ettiği, bunun ekonomik amaca uygun olup olmadığı anlaşılamamaktadır.
    Mahkemece, taşınmaz başında daha önce dinlenen ziraat ve fen bilirkişi dışında uzman ziraat mühendisi ve fen elemanı ile yapılacak keşifte, taşınmazın bulnduğu yere ait tesbit tarihinden 15-20 yıl öncesine ait hava fotoğrafları(özellikle 1985-1990 lı yıllara ait) ve bunlardan üretilen memleket haritaları bulundukları yerden getirtilerek, orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ve hava fotoğraflarının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ve hava fotoğrafları ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte memleket ve hava fotoğraflı haritalar üzerinde gösterilmeli, hava fotoğraflarının streoskop aleti vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak taşınmazın niteliği, bitki örtüsü ve kullanım durumu, taşınmazın o yıllarda ziraat alanı olarak kullanılıp kullanılmadığı, yine, fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasında zilyet ve tasarruf edilen yerlerden olup olmadığı, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, taşınmazın toprak yapısı incelenmeli, çekişmeli taşınmazın fiilî durumunu da belirtir şekilde rapor alınmalı, imar ve ihya üzerinde durulup, bu konuda ve zilyetliğin tesbiti yönünden tanık beyanlarına başvurulmalı, tarafların bildirecekleri zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenip; taşınmazın öncesi itibariyle niteliğinin ne olduğu, kime ait olduğu, zilyetliğin nasıl meydana geldiği, ne kadar süre ile ne şekilde devam ettiği, bunun ekonomik amacına uygun olup olmadığı, tanıkların bilgi ve görgülerinin hangi eylemli olaylara dayandırıldığı belirlenmeli, yerel bilirkişinin imar ve ihya ile zilyetlik olgusunu hangi olaylarla nasıl hatırladıkları saptanmalı, tüm tutanak tanıkları dinlenerek taşınmazın niteliği hususunda, komşu parsellerin kadastro tutanak ve ekleri ile davalı iseler dava dosyaları, kesinleşenler için tapu kayıt örnekleri ve dayanak belgeleri getirtilerek mahalli bilirkişiler eşliğinde uygulanarak komşu toprak yapısı da mukayese edilmek suretiyle, taşınmazın toprak yapısı ve niteliğini belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınıp, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 07/12/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi