23. Hukuk Dairesi 2013/9403 E. , 2014/3433 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 27/09/2012
NUMARASI : 2012/469-2012/1035
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde üçüncü kişi S.. D.. vekili ile davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı, Beykoz Asliye Hukuk Mahkemesi"ne verdiği dava dilekçesinde davalı kooperatifin üyesi olduğunu, kooperatife ait Beykoz"da bulunan taşınmazın 15.04.2008 tarihinde davalı H.. K.."na satıldığını, bu satım işleminin kooperatif mevzuatına, alınan kararlara aykırı olduğunu, mutlak butlanla batıl ve muvazaalı olması nedeniyle iptali gerektiğini ileri sürerek, taşınmazın davalı H.. K.. adına olan tapu kaydının iptali ile davalı kooperatif adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Üçüncü kişi S.. D.. vekili, davacı ile aynı gerekçeleri ileri sürerek, aynı talepte bulunmuştur.
Davalılar Haydar Köseoğlu ve kooperatif vekilleri davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; müdahale talep eden S.. D.."ın talebi hakkında bir karar verilmediğinden ve müdahale harcı da yatırılmadığından bu şahsın müdahil sıfatını kazanmadığı, bu nedenle karar başlığından taraf olarak gösterilmediği,davanın başlangıçta Beykoz 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nde açıldığı, anılan mahkemece 14.11.2011 tarihli kararla, davalının iş bölümü itirazının kabulüne ve dava dosyasının mahkememize gönderilmesine dair kararın tarafların yüzüne karşı verildiği, davacının, dava dosyasının mahkememize gönderilmesi için 23.01.2012 tarihli dilekçeyle talepte bulunduğu, TTK"nın 5/son maddesi yollamasıyla HMK"nın 20/1. Maddesinde öngörülen iki haftalık hak düşürücü süre içinde gönderme talebinde bulunulmadığı gerekçesiyle, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Kararı, üçüncü kişi S.. D.. vekili ve davacı temyiz etmiştir.
1- Temyiz eden üçüncü kişi S.. D.. vekilinin temyiz istemi yönünden;
Temyiz eden üçüncü kişi S.. D.. vekilinin müdahil sıfatı bulanmayıp, hükmü temyiz etme hakkı bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
2-Davacının temyiz itirazları yönünden;
Dava, kooperatif üyeliğine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Dosyanın incelenmesinde, davalılardan Haydar Köseoğlu"na dava dilekçesinin 22.08.2009 tarihinde, davalı kooperatife ise 18.08.2009 tarihinde tebliğ edildiği, davalıların cevap dilekçeleri ile işbölümü ilk itirazında bulunmadıkları anlaşılmıştır.
İş bölümü itirazında hiç bulunulmamasına ya da süresinde bulunulmamasına rağmen verilen bir gönderme kararı, TTK"nın 5/3. maddesine uygun verilmiş gerçek bir gönderme kararı değildir. TTK"nın 5/3. maddesine uygun bir gönderme kararına bağlanan sonuçlar, bu madde hükmüne uygun verilmeyen gönderme kararları için geçerli değildir. Diğer anlatımla, böyle bir gönderme karar temyizi kabil olup, gönderme kararlarının kural olarak temyizi kabil olmadığına ilişkin 24.04.1967 tarih ve 12/3 sayılı YİBK uygulanmaz; tahrik dilekçesi verme süresi tefhimden değil, tebliğden başlar, bu sürenin varsa tefhimden yoksa tebliğinden başlayacağına dair 12.10.1976 tarih ve 5/5 sayılı YİBK uygulanmaz; Doktrin ve Yargıtay uygulaması da bu yöndedir. (Prof.Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6..Baskı, Ankara-2001, Cilt 1, Sh.705 vd.Yargıtay 11. HD. 11.10.2004 tarih ve 923 E- 9542 K; 08.02.2010 tarih ve 2008/10265 E. 2010/1327 K.)
Mahkemece, iş bölümü itirazının kabulüne ilişkin 14.11.2011 tarihli kararın tarafların yüzüne karşı verildiği, iki haftalık hak düşürücü süre içinde gönderme talebinde bulunulmadığı belirtilmişse de, böyle bir gönderme kararı yukarıda açıklanan özellikleri nedeniyle kesin olmadığı gibi, dava tarihinde olan 6762 sayılı TTK"nın 5/son maddesi yollaması ile karar tarihinde yürürlükte olan HMK"nın 20/1. maddesinde yer alan iki haftalık sürenin tefhimden değil, tebliğden başlaması gerektiğinin kabulü gerekir.
Buna göre, Beykoz 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin işbölümü itirazının kabulüne ilişkin kararının davacıya 12.01.2012 tarihinde tebliğ edildiği ve davacının 23.01.2012 tarihinde 6100 sayılı HMK"nın 20/1. maddesindeki yasal başvuru süresi içerisinde tahrik dilekçesi verdiği anlaşıldığından mahkemece davanın esasına girilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, tefhim tarihi esas alınarak sürenin geçirildiği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru olmamıştır.
Öte yandan, 11.08.2009 olan dava tarihinin gerekçekli karar başlığında 13.04.2012 olarak yazılmış olması da hatalı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, üçüncü kişi S.. D.. vekilinin temyiz isteminin reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 30.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.