10. Ceza Dairesi 2016/1276 E. , 2016/1894 K.
"İçtihat Metni"İtiraz Eden : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
İtirazla İlgili Mahkeme Kararı : ... Ağır Ceza Mahkemesi"nin
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
İtiraz yazısı ile dava dosyası incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) KONUYLA İLGİLİ BİLGİLER :
Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık hakkında ... Ağır Ceza Mahkemesi"nce yapılan yargılama sonucu 23.10.2012 tarihinde 2009/334 esas ve 2012/558 karar sayı ile sanığın mahkûmiyetine karar verilmiş, hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizce 26/03/2015 tarihinde 2014/4573 esas ve 2015/29912 karar sayı ile sanık hakkındaki hükümlerin onanmasına oyçokluğuyla karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nca Dairemizin bu kararına itiraz edilmiştir.
B) İTİRAZ NEDENLERİ :
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itiraz yazısında; “sanık hakkında 1. olaydaki uyuşturucu naklinin suç tarihi 22.12.2007 olup sanığın yine telefon görüşme içeriklerinden anlaşıldığına göre ikinci olay olan 24.12.2007 tarihli suçun suç tarihleri dikkate alındığında iki günlük bir sürenin olduğu ve sanığın suç işleme iradesi henüz kesintiye uğramadığı görülmektedir.
Sanıklar hakkında her iki suç tarihi ile ilgili suçtan dolayı ayrı ayrı mahkûmiyet hükümleri kurulmuştur.
5237 SK 43. maddesinde düzenlenen "zincirleme suç"un oluşabilmesi için; birden fazla suçun bulunması, bunların aynı tipte suçlar olması, suçların aynı kişiye ya da topluma karşı işlenmesi, suçların aynı kişiye veya topluma karşı değişik zamanlarda ya da aynı suçun tek fiille birden fazla kişiye karşı işlenmiş olması ve suçların bir suç işleme kararının icrası kapsamında işlenmesi, gerekir.
Sanığın sabit olan suçları, aynı tipteki TCK"nın 188. maddesinde tanımlanan "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçudur.
Sanığın 22.12.2007 tarihli suçu ile 24.12.2007 tarihli suçları arasında huruki kesinti yoktur.
Bu nedenlerle, sanığın atılı suçları, aynı suç işleme kararının icrası kapsamında aralarında hukuki kesinti olmadan değişik zamanlarda işlemesi nedeniyle zincirleme suçun oluştuğu anlaşılmasına göre sanık hakkında TCK"nın 43. maddesinin birinci fıkrası gereğince bir cezaya hükmolunması ve aynı fıkra uyarınca cezalarının arttırılması gerektiği gözetilmeden, her suçtan ayrı ayrı mahkûmiyet hükümleri kurulması yasaya aykırıdır." denilerek sanık hakkındaki hükümlerin bozulması istenmiştir.
C) İTİRAZIN VE KONUNUN İRDELENMESİ :
TCK"nın 43. maddesinde düzenlenen "zincirleme suç"un oluşabilmesi için; birden fazla suçun bulunması, bunların aynı tipte suçlar olması, suçların aynı kişiye ya da topluma karşı işlenmesi, suçların aynı kişiye veya topluma karşı değişik zamanlarda ya da aynı suçun tek fiille birden fazla kişiye karşı işlenmiş olması ve suçların bir suç işleme kararının icrası kapsamında işlenmesi gerekir. Sanıkların sabit olan suçları, aynı tipteki TCK"nın 188. maddesinde tanımlanan "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçudur.
Sanık hakkında ele geçirilen esrarlar nedeniyle, 05.02.2009 tarihli aynı iddianame ile dava açılmıştır. Aynı tipteki suçlar arasında hukuki kesinti olmadığı gibi, sanığın bu suçları aynı suç işleme kararının icrası kapsamında işlemediğini gösteren herhangi bir delil de bulunmamaktadır.
Bu nedenlerle, sanığın 22.12.2007, 24.12.2007 tarihlerinde atılı suçları, aynı suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda işlemesi nedeniyle zincirleme suçun uygulanma koşullarının oluştuğu dikkate alınarak, TCK"nın 43. maddesinin birinci fıkrası gereğince bir cezaya hükmolunması ve aynı fıkra uyarınca cezalarının arttırılması gerektiğinden her suçtan ayrı ayrı kurulan mahkûmiyet hükümlerinin bozulması gerekmektedir.
D) KARAR: Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itirazının yerinde olduğuna,
2- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın sanık hakkında TCK"nın 43. maddesinin uygulanmayarak 2 ayrı suç nedeniyle ceza verildiğine ilişkin itirazının yerinde olduğuna; bu nedenle Dairemizin 26.03.2015 tarihli 2014/4573 esas ve 2015/29912 karar sayılı sanık ... hakkındaki onama kararının KALDIRILMASINA,
3- ... hakkında 22.12.2007 ve 24.12.2007 tarihli olaylar nedeniyle uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipinin doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın 22.12.2007 ve 24.12.2007 tarihlerinde atılı suçları, aynı suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda işlemesi nedeniyle zincirleme suçun uygulanma koşullarının oluştuğu dikkate alınarak, TCK"nın 43. maddesinin birinci fıkrası gereğince bir cezaya hükmolunması ve aynı fıkra uyarınca cezalarının arttırılması gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında TCK"nın 188. maddesinin 3. fıkrası iki kez uygulanmak suretiyle ayrı ayrı mahkûmiyet hükümleri kurulması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA, 17.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.