11. Hukuk Dairesi 2015/10464 E. , 2016/5210 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ....... ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/05/2015
NUMARASI : 2014/178-2015/355
Taraflar arasında görülen davada ....... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 04/05/2015 tarih ve 2014/178-2015/355 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili, fer"i müdahil T.. T.. vekili ve ihbar olunan O.. O.. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK"nın 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ......tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 13.08.1999 tarihinde ......bank A.Ş."nin Ç........ Şubesi"ne 8.250 TL yatırdığını, bu paranın .......... Bank Ltd. unvanlı paravan bankaya aktarıldığını, bir miktar para çekildiğini, mevduatın vade sonu itibariyle 9.800 TL"ye ulaştığını, ......bank A.Ş."ye el konulması üzerine müvekkilinin mevduatının iade edilmediğini ileri sürerek 9.800 TL"nin paranın yatırıldığı tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
İhbar olunanlar T.. T.. vekili ile O.. O.. vekili, ayrı ayrı davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, Yurtbank personelinin mudilerin hesaplarını off shore hesaba yönlendirdiği, güven içinde faiz alınacağı yönünde kanaat uyandırdığı, ceza mahkemesinin maddi olaya ilişkin tespitlerinin dikkate alındığı, olayın hukuki tanımının havale görünümlü mevduat toplamak olduğu,......bank A.Ş. tüzel kişiliğinin .......Bank Ltd. adlı bankanın paravan bir banka olduğunu bildiği halde bu banka adına mevduat toplamak suretiyle davacının zararına sebebiyet verdiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 8.250 TL"nin 13.08.1999 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili, fer"i müdahil T.. T.. vekili ve ihbar olunan O.. O.. vekili temyiz etmiştir.
1- İhbar olunan O.. O.. vekilinin temyize cevap ve temyiz dilekçesinin temyiz defterine kaydedilmediği ve temyiz harcının da yatırılmadığı ayrıca, ihbar olunan O.. O.."a karşı husumet yöneltilerek açılan bir dava bulunmadığı gibi, mahkemece verilen kararda da O.. O.. ihbar olunan sıfatı ile karar başlığında gösterilmiş olup, ihbar olunan aleyhine herhangi bir hüküm tesis edilmemiştir. O halde, ihbar olunan O.. O.."ın süresinde usulünce yapılmış temyiz istemi bulunmadığı gibi, aleyhinde verilmiş bir hüküm bulunmayan ve karar başlığında da ihbar olunan sıfatı ile gösterilmiş olan O.. O.."ın hükmü temyiz etmekte hukuki yararı da bulunmadığından ihbar olunan O.. O.. vekilinin temyiz istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davalı vekili ve fer"i müdahil T.. T.. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; dava, bankacılık işleminden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
28.05.2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasa"nın 3/k bendinde "Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi" tüketici, 3/ı bendinde ise "Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem" tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Aynı Yasa"nın 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Yasa"nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğine değinilmiştir. HMK"nın 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda; davanın açıldığı 02.06.2014 tarihi itibariyle 6502 sayılı Yasa"nın yürürlükte olduğu, davacının ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketici, dava konusu bankacılık işleminin de tüketici işlemi sayıldığı, yukarıda belirtilen yasa hükümleri uyarınca davaya bakma hususunda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu hususu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasının incelenip yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
3- Bozma sebep ve şekline göre davalı vekili ile fer"i müdahil T.. T.. vekilinin esasa yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle ihbar olunan O.. O.. vekilinin temyiz isteminin reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekili ve fer"i müdahil T.. T.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekili ve fer"i müdahil T.. T.. vekilinin esasa yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalı Banka"ya iadesine, 09.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.