10. Hukuk Dairesi 2018/4811 E. , 2018/7827 K.
"İçtihat Metni"......
Dava, Kurum işleminin iptali ve davalı Kuruma borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar Tetkik Hakimi ... tarafından okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
İnceleme konusu davada; hakkında verilen boşanma kararı 18.07.2002 tarihinde kesinleşen davalıya, hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla 506 sayılı Kanun kapsamında bağlanan ölüm aylığının davalının boşanmış olduğu dönemde eski eşiyle fiilen birlikte yaşadığına dair Kuruma gelen ihbar üzerine yapılan inceleme sonucunda tanzim edilen 11.04.2012 tarihli 2012/52 sayılı sosyal güvenlik denetmen raporunda davacı ...’ın eski eşiyle birlikte yaşadığının tespit edildiği ve ilgiliye 01.10.2008 - 01.08.2012 tarihleri arasında yersiz ödenen 38.490,70 TL aylıklar nedeniyle borç tahakkuk ettirildiği, davacı tarafından Kurum işleminin iptali ve borçlu olunmadığının tespiti talebiyle dava açıldığı, davanın kabulüne dair ilk kararın Dairemizin 06.02.2017 tarihli ilamı ile davacı ve eski eşinin tespit edilen adreslerinden zabıta araştırması yapılması, Kurum raporunda beyanları alınan kişiler ile tanık beyanları arasındaki çelişkinin giderilmesi yönünden kararın bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 56. maddesinin ikinci fıkrasında, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı yönünde düzenleme yapılmıştır. Anılan maddeye dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir.
Somut davada; bozma ilamında belirtildiği üzere davacı ve eski eşinin ikamet ettikleri belirlenen adreslerden zabıta araştırması yapılmış, .......... yapılan araştırmada 13.11.2017 tarihli tutanak ile davacının boşandıktan sonra 2005 - 2007 yılları arasında ......... babasına ait evde boşandığı eşiyle birlikte yaşadığı, bu dönemde fırıncılık yaptığı ve 2007 yılında Karahisar mahallesine taşındığı, davacının eşinden anlaşmalı olarak boşandığına dair duyumlar alındığı tespit edilmi....... yapılan araştırma da ise 01.10.2008 - 01.08.2012 tarihleri arasında davacının ve eski eşinin ........... adresinde beraber yaşadıkları ve ........ ait ekmek fırınında beraber çalıştıkları, 2013 yılında birlikte............. merkezine taşındıkları bilgisi elde edilmiş, ............badresinde yapılan araştırma ile de adreste bulunan üç katlı binanın üçüncü katında davacının, ikinci katında .........isimli şahsın ikamet ettiği, davacı bir süre........ kaldıktan sonra kayınpederinin kendisini adresteki eve yerleştirdiği, eski eşinin bu adreste kalmadığı tespit edilmiştir.
....... raporundaki beyanında, davacının ve eski eşinin ......................civarında ikamet ettiklerini duyduğunu ve bayramlarda babasının yanına ailecek gelip gittiklerini bildiğini beyan eden ..........03.05.2013 tarihinde mahkemede de dinlenmiş ve 2009 yılında davacı ve eski eşinin ...... fırın açtıklarını, birlikte kaldıklarını, fırını işletemeyince taşındıklarını beyan etmiş, bozma ilamından sonra ise davacı ve eski eşinin .......... birlikte ikamet ettiklerini duyduğunu, 2009 yılında davacının eşinin....fırıncılık yaptığını bildiğini, davacının boşandıktan sonra birlikte yaşayıp yaşamadığını bilmediğini belirtmiştir.
5510 sayılı Yasanın 59/2 maddesinde “Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.” hükmü düzenlenmiştir.
Somut dosyada......31.10.2011 tarihli, davacının boşandıktan sonra eski eşiyle beraber yaşamaya devam ettiği, haksız olarak maaş aldığı ve.... birlikte fırıncılık yaptıkları yönündeki ihbarı üzerine Kurum tarafından inceleme yapılmış, Kurum denetmen raporu ile çiftin ....... bulunan ve eski eşinin babasına ait olan evde ikamet ettikleri, daha sonra eski eşinin annesine ait olan ve........ adresinde bulunan evde ikamet ettikleri, .......adresinde bulunan evde de birlikte yaşayarak ....... ait fırında da birlikte çalıştıkları belirlenmiş olup, daha sonra aynı adreslerden yapılan zabıta araştırmaları ile elde edilen bilgiler de Kurum raporunu doğrulamaktadır. Kurum raporunda beyanı alınan.......da bütün beyanlarında davacının eski eşinin 2009 yılında .....Kasabasında fırıncılık yaptığını bildiğini, çiftin.....merkezinde birlikte ikamet ettiklerini duyduğunu beyan etmiştir.
Sonuç olarak, davacı ve eski eşinin 2007 yılındaki ...... adresleri farklı olsa da davacının 06.10.2010 tarihinde......i adresine taşındığını beyan etmesi, bu adresin davacının eski eşinin annesine ait olması, bu adreste davacının ikamet ettiğinin hem denetmen raporu hem de zabıta araştırması ile tespit edilmiş olması, dosya içerisinde toplanan bilgi ve belgelerin çiftin boşandıktan sonra da birlikte yaşayıp çalıştıkları yönünde birbirini teyit ediyor olması karşısında, 18.07.2002 tarihinde anlaşmalı olarak boşanan davacının 06.10.2010 tarihinde eski eşinin ailesinin mülkiyetinde bulunan evde ikamet ediyor olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu da gözetildiğinde kurum raporunda yer alan tespitlerin aksinin ispat edilip edilemediğinin değerlendirilmemesi yerinde değildir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10/10/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.
......