Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2009/24979 Esas 2010/6637 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/24979
Karar No: 2010/6637
Karar Tarihi: 23.03.2010

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2009/24979 Esas 2010/6637 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2009/24979 E.  ,  2010/6637 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Gördes İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 21/08/2009
    NUMARASI : 2009/36-2009/33

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu ...vekili ile üçüncü kişi ....tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    1- Üçüncü kişi ...temyiz itirazlarının incelenmesinde:
    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK.nun 366. ve HUMK.nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 15,60 TL onama harcının mahsubuna, bakiye 1,55 TL harcın temyiz edenden alınmasına,
    2- Borçlu ...vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde:
    Takibe dayanak yapılan bonolarda keşideci olarak ... adının yazılı olduğu, şikayetçi ...ise  kefil olarak adının yazılı olduğu, senette keşideci şirket adına aynı kişi tarafından atılmış iki imza ile .... iki imzasının bulunduğu görülmektedir.
    TTK.nun 613. maddesine göre bononun yüzüne konulan her imza aval niteliğinde olduğundan ve bono üzerinde "kefil" ibaresi bulunsa dahi bu durum, aval olarak nitelendirileceğinden, takip dayanağı senedi kefil sıfatıyla imzalayan muteriz borçlu da aval veren sıfatını taşır.
    TTK. nun 614.maddesi hükmüne göre aval veren kimin için taahhüt altına girmiş ise tıpkı onun gibi sorumludur. Ayrıca, bonoda lehine aval verilen kimse mutlaka bono borçlusu olmalıdır. Bonoda sorumlu olarak görülmeyen bir kimse için verilen aval geçersizdir (Prof. Dr. Fırat Öztan Kıymetli Evrak Hukuku sayf. 802).
    Somut olayda, 28.09.2004 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde yapılan ilana göre, bonoları tanzim eden şirketin temsil ve ilzamının, şirket müdürleri ....ve ....her hangi ikisinin imzası ile mümkün olduğu, bonolarda ise keşideci şirket adına tek imzanın bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, bonoları düzenleyen ve lehine aval verilen ... anılan senetlerden dolayı her hangi bir sorumluluğu bulunmadığından, keşideci için aval vermiş olan şikayetçi de senetlerin  bedelinden dolayı sorumlu tutulamaz.
    O halde mahkemece borçlu  ...itirazının kabulü yerine reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ : Borçlu ...vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2). nolu bentte yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 23.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.