
Esas No: 2015/5679
Karar No: 2017/7298
Karar Tarihi: 13.12.2017
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/5679 Esas 2017/7298 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ...ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAHİLİ DAVALILAR : ... V.D.
DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-YIKIM
Taraflar arasında görülen el atmanın önlenmesi ve yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, davacılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.
Davacılar, çekişme konusu 2 parsel sayılı taşınmazın paydaşı olduklarını, davalının taşınmaza haksız olarak el attığını ileri sürerek davalının taşınmaza el atmasının önlenmesine karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında davasını ıslah ederek yıkım isteminde bulunmuş, davacılardan ...’ın payını Hacı ...’a devretmesi üzerine, yeni malik tarafından davaya devam edilmiştir.
Davalı ..., davanın reddini savunmuş, yargılama sırasında ölümü üzerine mirasçıları davaya dahil edilmiştir.
Mahkemece,hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacıların 182 ada 2 parsel sayılı taşınmazın paydaşları oldukları keşif sonrası düzenlenen 18/02/2003 tarihli bilirkişi raporunda davalıya ait yapının davacılara ait taşınmazın 9.35 m2’lik kısmına taştığı, taşan kısmın değerinin inşaat bilirkişisi tarafından hazırlanan raporda 3.272,50 TL olarak tespit edildiği, yargılama sırasında davacıların taşan kısmın bedelini istedikleri anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, 3402 sayılı Kadastro Kanunun 12/3. maddesinde düzenlenen hak düşürücü süre kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırmalara ve tespitlere yönelik tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren açılan tapu iptali ve tescili istemli davalarda dava süresine ilişkindir.
Eldeki dava, Türk Medeni Kanunu 683 ve devamı maddelerinde düzenlenen mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir. Haksız eylem niteliğindeki elatmanın önlenmesi davaları hak düşürücü süre ve zamanaşımına tabi değildir. Aynı şekilde davacıların ıslah dilekçesi gözetildiğinde, TMK 725.maddesinin söz konusu olduğu durumlarda da hak düşürücü süre ve zamanaşımından bahsedilemez.
O halde, 3402 sayılı Kanun"un 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin eldeki davada uygulanamayacağı açıktır.
Hal böyle olunca; mahkemece toplanan delillere göre işin esasının incelenmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.