19. Hukuk Dairesi 2013/18073 E. , 2014/1091 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bakırköy 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 09/10/2012
NUMARASI : 2011/423-2012/465
Taraflar arasındaki tenfiz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmiş ise de 25.09.2013 tarihli temyiz isteminin reddine yönelik olarak verilen ek kararın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Dava, taraflar arasındaki kredi sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkla ilgili olarak İngiltere Londra Adalet Yüksek Mahkemesinin 100.000.000 Euro asıl alacak ve 5.467,475 Euro birikmiş faizin tahsiline dair kararın tenfizi istemine ilişkindir.
Davalı vekili, davacının bir kısım alacaklarını 3. kişi konumunda olan üç ayrı finans kurumuna devretmesi nedeniyle alacaklı sıfatının bulunmadığını, müvekkilinin davacı şirkete karşı açmış olduğu alacak davası gözetilerek takas beyanında bulunduklarını, dolayısıyla İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmekte olan davanın sonucunun beklenmesi gerektiğini, müvekkilinin İngiliz Mahkemesinde temsil edilmediğini, usulüne uygun şekilde duruşmaya çağrılmadığını, savunma hakkını kullanamadığını, vekilleri istifa etmesine rağmen bu konuda müvekkiline uyarı yapılmadan yeni vekil tayin etmesi için süre vermeden karar verdiğini, tenfize konu 35.000,000 Euro alacağın zaten ödenmiş olduğunu, ekonomik kriz nedeniyle davacının sudan bahanelerle sözleşmeyi feshederek tüm alacağını vadesinden önce alması ve kalan kredi dilimlerini de kullandırmamayı amaçladığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, uyuşmazlığın kredi sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle münhasır görevli bir Türk Mahkemesinin bulunmadığı, kredi sözleşmesi ile İngiliz mahkemesinin yetkilendirildiği, ilamda davacı olarak görünen şirketin tenfiz talebinde bulunmakta hukuki yararının bulunduğu, yargılama sırasında ilk tebligatın davalının adresine, sonraki tebligatların ise davalının vekiline yapılması nedeniyle tebligatlar bakımından davalının savunma hakkının ihlalinden söz edilemeyeceği, davalının ilamın kısmen yerine getirildiğine dair iddialarının yazılı belge ile kanıtlanması gerektiği, ibraz edilen bir kısım dekontların karardan önceki tarihli olduğu, tenfiz istemine karşı ileri sürülebilecek itirazların MÖHUK"un 55. maddesiyle sınırlı bulunduğu, bu nedenle takas ve mahsup savunmaları ile İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmekte olan davanın bekletici mesele yapılması talebinin yerinde olmadığı, yabancı mahkeme kararının gerekçesinin tenfiz isteminin kabulüne yeterli bir açıklık ihtiva ettiği, 10.02.2012 tarih, 2010/1 E., 2012/1 K. sayılı İBK ile salt gerekçenin bulunmamasının kararın tenfizine engel olamayacağı gerekçeleriyle davanın kabulüne ve yabancı mahkeme kararının tenfizine karar verilmiş, kararı taraflar vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir. Davalı vekilinin temyiz istemi temyiz harcının 7 günlük kesin süre içerisinde tamamlanması nedeniyle 25.09.2013 tarihli ek kararla red edilmiş olup, davalı vekili bu ek kararı da temyiz etmiştir.
Belli bir para alacağını hüküm altına alan yabancı mahkeme kararının tenfizine ilişkin karar temyiz edilirken, ilamda hükmolunan alacağın miktarına göre Harçlar Kanunu uyarınca nisbi temyiz harcı yatırılması gerektiği belirtilerek, eksik kalan harcın tamamlanması için davalı vekiline muhtıra çıkarılarak HUMK’un 434/3 maddesi uyarınca işlem yapıldıktan sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmesi üzerine mahkemece davalı tarafa gönderilen muhtıraya rağmen harcın tamamlanmaması nedeniyle temyiz istemi 25.9.2013 tarihli ek karar ile reddedilmiş olup, davalı vekili tarafından temyiz isteminin reddine dair 25.9.2013 tarihli ek karar temyiz edilmiştir.
Mahkemece, geri çevirme kararı uyarınca HUMK’un m. 434/3 hükmü uyarınca işlem yapılmışsa da, dava konusunun değerini dahi aşacak şekilde 3.883.756.791,00 TL harcın yatırılmasının talep edilmesi nedeniyle davalı vekiline gönderilen muhtıra usul ve yasaya aykırıdır. Mahkemece yapılacak iş, harç miktarının doğru şekilde hesaplanıp, HUMK’un 434/3 hükmü uyarınca işlem yapıldıktan sonra dosyanın temyiz incelemesi için Dairemize gönderilmesinden ibarettir. Bu nedenle temyiz isteminin reddine dair 25.9.2013 tarihli ek kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle 25.9.2013 tarihli ek kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 14.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.