10. Ceza Dairesi 2016/1649 E. , 2016/1884 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : ... Ağır Ceza Mahkemesi
Suçlar : a) Uyuşturucu madde ticareti yapma (sanıklar ...,
..., ..., ... ve ... hakkında)
b) Zincirleme olarak uyuşturucu madde ticareti yapma
(sanıklar ..., ... ve Hikmet hakkında)
Hükümler : Mahkûmiyet (sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan; sanıklar ..., ... ve Hikmet hakkında ise zincirleme olarak uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan)
Temyiz incelemesi, sanık ... müdafiinin isteği üzerine bu sanık hakkında duruşmalı; yöntemine uygun davetiye tebliğine rağmen sanık ... müdafii duruşmaya gelmediğinden; sanık ... ile diğer sanıklar hakkında duruşmasız olarak yapıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
A) Sanık ... hakkındaki hükme yönelik temyiz isteğinin incelenmesi:
Hükmün temyiz edilmesinden sonra, sanık ... ... A2 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü aracılığıyla gönderdiği 12.04.2016 ve sonraki tarihli dilekçeleri ile temyiz isteğinden vazgeçtiğinden, bu sanık hakkındaki hükmün İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
B) Sanıklar ..., ... ve ... hakkındaki hükümlerin incelenmesi:
Hükmün temyiz edilmesinden sonra, sanık ... tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumundan gönderdiği 09.01.2014 ve sonraki tarihli dilekçeleriyle temyiz isteğinden vazgeçtiğinden, bu sanık hakkındaki hüküm Cumhuriyet savcısının temyizi nedeniyle incelenmiştir.
Gerekçeli kararın başlığında sanık ... hakkındaki suç tarihlerinden 23.03.2013 olanın 23.02.2012 olarak yazılması, Mahkeme tarafından düzeltilmesi mümkün yazım hatası kabul edilmiştir.
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile aşağıda belirtilen dışındaki yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanıkların durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısı, sanıklar ve müdafilerinin temyiz itirazları ile sanık ... müdafiinin duruşmadaki sözlü savunması bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, sanıklar ... ve ... yönünden resen de temyize tabi olan hükümlerin BOZULMASINA; ancak bu durumun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK"nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümlerin hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerlerine ayrı ayrı “Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanık hakkında, TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, hükmolunan hapis cezasının süresi ve tutuklama tarihine göre sanıklar hakkındaki salıverilme isteklerinin reddine,
C) Sanık ... hakkındaki hükmün incelenmesi:
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışındaki yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanığın, 11.02.2013 tarihli suçu işlediği sabit ise de; 25.12.2012 tarihinde ... Abdı"de ele geçirilen uyuşturucu maddelerle ilgisi olduğuna ilişkin kuşkuyu aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı dikkate alınarak; 25.12.2012 tarihli suç nedeniyle “beraatine” karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, bu suçun zincirleme suç kapsamında olduğu kabul edilerek cezasının TCK’nın 43. maddesi gereğince artırılması,
2- Sanığın, 11.02.2013 tarihinde yönetimindeki araçla suç konusu uyuşturucu maddeleri naklederken yakalandığı; TCK"nın 188. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “nakletme” fiilini gerçekleştirmesi nedeniyle, bu Kanun"un 37. maddesi kapsamında "fail" konumunda olduğu gözetilmeden, aynı Kanun"un 39. maddesinin 2. fıkrası uyarınca cezasından indirim yapılması,
3- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, tutuklama koşullarında bir değişiklik olmaması ve tutuklama tarihine göre sanığın salıverilmesine ilişkin talebin reddine,
D) Sanıklar ... ve ... hakkındaki hükümlerin incelenmesi:
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışındaki yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanıkların müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanık ..."in, diğer sanık ... tarafından temin edilen suç konusu esrara para vererek ortak olması ve bu esrarı birlikte satmak için anlaşması nedeniyle, TCK"nın 188. maddesinin 3. fıkrasında yer alan satmak amacı ile “bulundurma” fiilini gerçekleştirdiği; sanık ..."un ise bu esrarı yönetimindeki araçla taşıması nedeniyle aynı fıkrada yer alan “nakletme” fiilini gerçekleştirdiği; böylece sanıkların bu Kanun"un 37. maddesi kapsamında “fail” konumunda oldukları gözetilmeden, aynı Kanun"un 39. maddesinin 2. fıkrası uyarınca cezalarından indirim yapılması,
2- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanıkların durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA,
E) Sanık ... hakkındaki hükmün incelenmesi:
1- Sanığın, 01.12.2012 tarihli suçu işlediği sabit ise de, 18.09.2012 tarihinde ele geçirilen eroinle ilgisi olduğuna ilişkin kuşkuyu aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı dikkate alınarak; 18.09.2012 tarihli suç nedeniyle “beraatine” karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, bu suçun zincirleme suç kapsamında olduğu kabul edilerek cezasının TCK’nın 43. maddesi gereğince artırılması,
2- Sanığın, 01.12.2012 tarihinde ele geçirilen suç konusu eroini yönetimindeki araçla taşıyarak TCK"nın 188. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “nakletme” fiilini gerçekleştirmesi nedeniyle, bu Kanun"un 37. maddesi kapsamında “fail” olduğu gözetilmeden, aynı Kanun"un 39. maddesinin 2. fıkrası uyarınca cezasından indirim yapılması,
3- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA; 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK’nın 326. maddesinin 4. fıkrası uyarınca sonuç ceza yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına; tutuklama koşullarında bir değişiklik olmaması ve tutuklama tarihine göre sanığın salıverilmesine ilişkin talebin reddine,
16.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
TEFHİM TUTANAĞI
16.06.2016 tarihinde saat: 14.30"da verilen bu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı Gazi Şimşek"in katılımıyla ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ... müdafii Avukat ..."in yüzüne karşı 16.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.