Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/1256 Esas 2017/1140 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1256
Karar No: 2017/1140
Karar Tarihi: 06.02.2017

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/1256 Esas 2017/1140 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, sendikalı olarak çalıştığı süre boyunca işçilik alacaklarının tahsisini istemiştir. Davalı ise davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkeme, deliller ve bilirkişi raporuna dayanarak davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Ancak, mahkeme kararlarıyla ilgili kanun maddelerine uyulmamıştır. Bozma sebebi yapılmayan alacak kalemleri hakkında mahkemece hüküm oluşturulması gerekirken yapılmamıştır. Bu nedenle temyiz olunan hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesi ve bozma sebebi yapılmayan alacak kalemleri hakkında hüküm oluşturulması gerektiği ilkesidir.
22. Hukuk Dairesi         2017/1256 E.  ,  2017/1140 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı, 2005 yılı Temmuz ayından 30.03.2014 tarihine kadar sebze halinde katip olarak çalıştığını, çalışması boyunca sendikalı olduğunu ileri sürerek bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, bozma ilamına uyma kararı verilerek, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yapılan yargılama sonucunda, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının; hükmü veren mahkeme ile hakim veya hakimlerin ve zabıt katibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini, tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri, hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini, hükmün verildiği tarih ve hakim veya hakimlerin ve zabıt katibinin imzalarını, gerekçeli kararın yazıldığı tarihi içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir.
    Somut olayda, bozma sonrası mahkemece “TİS farkı ücreti alacağı, İkramiye ve İlave Tediye alacağı yönünden 21.01.2015 tarihinde verilen karar bozma ilamına konu edilmediğinden bu hususlarda yeniden karar verilmesine yer olmadığına,” gerekçesi ile yazılan alacaklar hakkında hüküm kurulmamıştır.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.02.2012 tarihli, 2012/13-747 esas, 2012/84 karar sayılı ilamında ve Dairemizin emsal kararlarında belirtildiği gibi, Yargıtayca bozulan karar, sonraki kararın eki niteliğinde değildir. Bozma ile birlikte önceki hüküm ortadan kalkarak hukuki geçerliliğini yitirir. Mahkemece bozulan karara atıf yapılarak yeni hüküm oluşturulamaz. Bozmadan önceki ve bozmadan sonraki kararlar 6100 sayılı Kanun"un 297. maddesine uygun olmalıdır.
    Bozma sebebi yapılmayan alacak kalemleri hakkında, mahkemece yukarıdaki kanuni düzenlemeler ve ilkeler gözetilerek hüküm oluşturulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan hükmün, sair yönler incelenmeksizin, yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 06.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.