Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/1967
Karar No: 2017/7280
Karar Tarihi: 12.12.2017

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/1967 Esas 2017/7280 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2015/1967 E.  ,  2017/7280 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ...ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVALILAR : ... V.D.
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL-TENKİS


    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 12.12.2017 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Avukat ... ... ... ile temyiz edilen davacı vekili Avukat ... ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

    -KARAR-

    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil, olmazsa tenkis isteğine ilişkindir.
    Davacı; mirasbırakan babasının, maliki olduğu 2 nolu parselinin 1/4 payını davalı oğlu ..."ya, 1/4 payını da davalı kızı ..."e değişik tarihlerde satış yoluyla temlik ettiğini, işlemlerin mirastan mal kaçırma amacıyla yapıldığını ileri sürerek miras payı oranında tapu iptali-tescil, olmazsa tenkis isteğiyle eldeki davayı açmıştır.
    Davalılar, gerek taşınmazın alımında gerekse inşaatın yapımında mirasbırakan babalarına maddi ve manevi destek sağladıklarını, işlemlerde muvazaa bulunmadığını belirtip davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, mirasbırakanın davalılara yaptığı temliklerin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Getirtilen kayıt ve belgelerden, davaya konu 2 parsel(198 m2. arsa) sayılı taşınmazın tamamının muris ... ... adına kayıtlı iken; murisin, taşınmazın 1/4 payını 30.01.2001 tarihinde oğlu ..."ya; üzerinde kalan 3/4 payın 1/4"ünü de 24.03.2003 tarihinde kızı ..."e satışlar yoluyla temlik ettiği, taşınmazın 1/2 payının halen muris üzerinde kayıtlı bulunduğu anlaşılmaktadır.
    Diğer taraftan, muris ... ... "nin 08.02.2013 tarihinde ölünce(eşi de 01.05.2012"de ölmüştü), geride mirasçıları olarak 1957 doğumlu kızı ..., 1959 doğumlu oğlu ...1961 doğumlu oğlu ... ve 1964 doğumlu kızı ..."in kaldığı sabittir.
    Ne var ki, mahkemece yapılan değerlendirmenin isabetli olduğunu söyleyebilmek mümkün değildir.
    Hemen belirtilmelidir ki, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun(HMK) 190. maddesinde, "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir."; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun(TMK) 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür." şeklinde yer alan hükümlerle, açılmış bir davada ispat yükünün kural olarak davacıya yüklendiği tartışmasızdır.
    Somut olayda, ileri sürülen iddiaları ispata yönelik olarak davacı tarafından somut bir delil gösterilmediği gibi; aksine, dinlenen tanık beyanlarının davalıların savunmalarını destekler içerikte bulunduğu görülmektedir.
    Öte yandan, salt resmi akitteki satış bedelleri ile gerçek değerler arasındaki farkın muvazaanın kanıtı sayılamayacağı da kararlılık gösteren uygulama ile benimsenmiştir.
    Değinilen ilke ve olgular birlikte değerlendirildiğinde, muris ... ... "nin davalı çocuklarına yaptığı temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu yönündeki davacı iddiasının kanıtlanamadığı sonuç ve kanaatine varılmaktadır.
    Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile kabul edilmesi isabetsizdir.
    Davalıların temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 1.480.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi