11. Hukuk Dairesi 2016/4689 E. , 2016/5195 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : .... ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/10/2015
NUMARASI : 2012/21-2012/21D.İŞ
......Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 14/10/2015 tarih ve 2012/21-2012/21 D.İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati hacze itiraz eden (borçlu) vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi ..... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili, alacaklı bankanın talebi uyarınca müvekkilinin gıyabında borçlu H... İ..... Ö..... kefili ve müvekkili aleyhine .....Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2012/21 D.iş sayılı dosyası üzerinden 06.12.2012 tarihinde ihtiyati haciz kararı verildiğini, söz konusu kararın müvekkiline tebliğ edilmediğini, ihtiyati haciz kararının ..... İcra Müdürlüğü"nün 2012/126 esas sayılı dosyası üzerinden takibe konulduğunu, bu dosyada 25.5.2012 tarihinde müvekkilin ev ve iş yerinde fiili hacze gelinmiş ise de müvekkilin adresinde bulunmaması nedeniyle haczin tatbik edilemediğini, bu arada müvekkili adına kayıtlı taşınmazların tapu kayıtlarına haciz konulduğunu, ihtiyati haciz kararının tebliğ edilmemesi ve müvekkilin huzuruyla haciz yapılmamış olması nedeniyle yapılan itirazın süresinde olduğunu, ihtiyati hacze konu alacağın rehinle temin edildiğini, alacaklının eş zamanlı olarak ........ İcra Müdürlüğü"nün 2012/254 esas sayılı dosyası üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yaptığını ileri sürerek ...... Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2012/21 D.iş esas sayılı dosyasında müvekkili aleyhine verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İhtiyati haciz isteyen alacaklı vekili, ihtiyati haciz kararına karşı yedi gün içinde itiraz edilmesi gerektiğini, dava konusu ihtiyati haciz kararının ...... İcra Müdürlüğü"nün 2012/126 esas sayılı dosyasında infaz edilerek borçluya ödeme emrinin 16.01.2012 tarihinde tebliğ edildiğini, borçlu tarafça....... İcra Mahkemesi"ne 17.2.2012 tarihinde şikayet yoluna başvurulduğunu, borçlunun başvurusunun reddedilip kesinleştiğini, borçlu tarafça 06.05.2014 tarihinde müracaat edilerek icra dosyasının tümünün fotokopisinin alındığını, bu nedenle yapılan itirazın süresinde olmadığını, davacının borçlu H..... İ..... Ö.... adına kullandırılan Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesini 847.520,00 TL kefalet limiti ile müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, borçlunun murisi N.... B..."nin de aynı sözleşmeyi 520.000,00 TL limitle müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, borcun ödenmemesi nedeniyle hesabın kat edilerek borçlulara ihtar gönderilmesi sonrasında ihtiyati haciz kararı alındığını, alacağın rehinle temin edilmediğini, savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının ....... İcra Müdürlüğü"nün 2012/126 esas sayılı dosyasında infaz edildiği, bu dosya kapsamında borçluya gönderilen ödeme emrinin 16.1.2012 tarihinde tebliği edildiği, davacı tarafından ....... İcra Hukuk Mahkemesi"ne 17.2.2012 tarihinde şikayet başvurusunda bulunularak ödeme emrinin tebliğinin usule aykırı olduğunun öne sürüldüğü, başvurunun mahkemece reddedilip kesinleştiği, davacının bu haliyle en geç şikayet tarihi itibariyle ödeme emrinden haberdar olduğu, bu tarihten itibaren itiraz davası açması gerekirken 3.8.2015 tarihinde bu davayı açtığı, gerekçesiyle İİK"nın 265. maddesinde öngörülen 7 günlük hak düşürücü sürede açılmayan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili temyiz etmiştir.
Talep, ihtiyati haciz kararına itiraz istemine ilişkindir.
İİK"nın 265/1. maddesinde borçlunun kendisi dinlenilmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı huzuruyla yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde itiraz edebileceği hükme bağlanmıştır.
Somut olayda, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili ihtiyati haciz kararının müvekkiline tebliğ edilmediğini, ihtiyati haciz kararına dayanılarak müvekkilinin huzuruyla haczin tatbik edilmediğini, ihtiyati haciz kararından haberdar olunan tarih itibariyle itirazın süresinde yapıldığını ileri sürmüştür.
Mahkemece, ihtiyati hacze itiraz eden borçlunun en geç ....... İcra Hukuk Mahkemesi"nin 2012/126 esas sayılı dosyasında şikayet başvurusunda bulunduğu 17.2.2012 tarihi itibariyle ihtiyati haczi öğrendiği, 7 günlük süre geçirildikten sonra itiraz başvurusunda bulunduğu gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir. Ancak, İİK"nın yukarıda bahsi geçen 265/1. maddesinde açıkça ihtiyati hacze itirazın, ihtiyati haciz kararının tebliği, huzuruyla yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde itiraz edileceği düzenlenmiş olmakla mahkemece, anılan hüküm nazara alınmadan ihtiyati hacze itiraz eden borçlunun ihtiyati hacze en geç İcra Hukuk Mahkemesine şikayet başvuru tarihinde muttali olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın itiraz eden borçlu yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 09/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.