11. Hukuk Dairesi 2015/10473 E. , 2016/5194 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ...... ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TARİHİ : 19/03/2015
NUMARASI : 2014/150-2015/103
Taraflar arasında görülen davada ...... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 19/03/2015 tarih ve 2014/150-2015/103 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ..... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, .... Mühendislik unvanlı iş yerinin 1980 yılında A....Ç.... tarafından açılıp faaliyetlerine başladığını, davalı şirketin yetkilisi S..... Y....."ın daha sonrasında bu iş yerinde sigortalı olarak çalışmaya başladığını, A....Ç....."nın işleri büyütmek istemesiyle ..... Müh. San. Tic. Ltd. Şti."nin kurulduğunu, bu şirketin ortaklarının A.... Ç...."nın eşi P.... Ç.... ve Semayi Yaman olduğunu, 31.10.2010 tarihli protokol uyarınca şirket ortaklığının sonlandırıldığını, bu protokol uyarınca M.. Ş..."nin unvanı, isim hakkı ve tüm hisselerinin ..... Grubuna devredildiğini, protokol uyarınca ..... Grubunun mevcut faaliyetlerini bir yıl süreyle ..... Paz. Tic. Tur. İnş. Eml. İhr. Ltd. Şti. unvanıyla yürüteceğinin, unvan içerisinde yer alan ....ibaresinin 31.12.2010 tarihinden itibaren değiştirilerek kullanımının sonlandırılacağının kararlaştırıldığını, davalı şirketin protokol gereğini yapmadığı gibi 20.03.2012 tarihinde unvan değişikliği yaparak mevcut ticaret unvanını kullanmaya devam ettiğini, davalının bu kullanımının taraflar arasında akdedilen protokol hükümlerine aykırı olduğunu, müvekkilinin ..... nezdinde 37. sınıfta 2006/03051 sayılı ..... ibareli markanın da sahibi olduğunu bu marka nedeniyle davalının ticaret unvanının terkininin istenilebileceğini ileri sürerek davalının ticaret unvanında yer alanı ..... ibaresinin müvekkilinin ticaret unvanına tecavüz ve taraflar arasında akdedilen protokole aykırılık teşkil ettiğinin tespitine, davalının ticaret unvanından ve iş evrakından bu ibarenin terkinini, hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın haksız rekabet hükümlerine dayanılarak açıldığını, dava tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolduğunu, her iki şirketin ticaret unvanları arasında benzerlik bulunmadığını, davacının protokol uyarınca üzerine düşen edimleri yerine getirmediğini, bu nedenle karşı edimlerin ifasını bekleyemeyeceğini, davacının müvekkilinin kullanımına sessiz kalması nedeniyle hak kaybına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davanın haksız rekabete dayalı olarak açıldığı, haksız rekabete ilişkin davaların 1 yıl ve her halükarda 3 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, davacının 2012 yılı itibariyle davalının kullanımından haberdar olduğu, dava tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, TTK"nın 52. maddesi uyarınca davacının ticaret unvanına tecavüzün tespiti ve sonuçlarının ortadan kaldırılması istemine ilişkindir
TTK"nın 52. maddesinde “Ticaret unvanının, ticari dürüstlüğe aykırı biçimde bir başkası tarafından kullanılması hâlinde hak sahibi, bunun tespitini, yasaklanmasını; haksız kullanılan ticaret unvanı tescil edilmişse kanuna uygun bir şekilde değiştirilmesini veya silinmesini, tecavüzün sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, gereğinde araçların ve ilgili malların imhasını ve zarar varsa, kusurun ağırlığına göre maddi ve manevi tazminat isteyebilir. Maddi tazminat olarak mahkeme, tecavüz sonucunda mütecavizin elde etmesi mümkün görülen menfaatinin karşılığına da hükmedebilir.” şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir.
Somut olayda davacı vekili, daha öncesinde davacı ve davalı şirketin ortaklarının aynı kişiler olduğunu, şirket ortakları arasında imzalanan 31.10.2010 tarihli protokol uyarınca ortaklık ilişkisinin sonlandırılarak her iki şirketin ortaklar arasında paylaşıldığını, bahsi geçen protokol hükümleri uyarınca M.. Ş.."nin unvanı, isim hakkı ve hisselerinin protokolde .... Grubu olarak adlandırılan A.... Ç..... ve P.... Ç...."ya, ortaklık ilişkisi bulunan davalı şirketin ise diğer ortak S.... Y....."a devredildiğini, davalı şirketin bir yıl süreyle .... ibaresini ticaret unvanında kullanabileceğinin protokolde öngörülmesine karşın davalı şirket tarafından öngörülen süre sonrasında da .... ibaresinin ticaret unvanında kullanıldığını, bu durumun müvekkilinin ticaret unvanına tecavüz teşkil ettiğini ileri sürerek davalının ticaret unvanında yer alan ..... ibaresinin terkinine karar verilmesini talep etmiştir. Olayları açıklamak taraflara hukuki nitelendirme hakime aittir. Dava dilekçesinde dayanılan vakıalar uyarınca davanın yukarıda bahsi geçen TTK"nın 52. maddesine dayalı olarak açıldığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar dayanılan vakıalar uyarınca davalının ..... ibaresini ticaret unvanında kullanması aynı zamanda haksız rekabete sebebiyet verdiği düşünülse de kullanım devam ettiği sürece haksız rekabete ilişkin zamanaşımı süresinin işleyeceğinden söz edilemez. Bu durum karşısında mahkemece davanın TTK"nın 52. maddesi uyarınca unvan terkini istemiyle açıldığı, davanın haksız rekabet hükümleri uyarınca açıldığının kabulü halinde dahi davalı tarafından kullanımın sürdürülmesi nedeniyle zamanaşımı süresinin işlemeyeceği gözetilmeksizin hatalı hukuki nitelendirme ve yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 09/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.