Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/6448
Karar No: 2015/2377
Karar Tarihi: 10.03.2015

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2014/6448 Esas 2015/2377 Karar Sayılı İlamı

6. Hukuk Dairesi         2014/6448 E.  ,  2015/2377 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Avanos Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 07/11/2013
    NUMARASI : 2007/166-2013/340

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Uyuşmazlık, kira alacağının tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile itirazın 6223,48 TL asıl alacak ve 709,33 TL işlemiş faizi üzerinden iptaline, takibin devamına, alacak yargılama sonucu belirlendiğinden icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmesi üzerine, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
    1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz eden davalı vekilinin tüm ve davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davacı vekilinin icra inkar tazminatına ilişkin temyiz itirazlarının incelemesinde;
    İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2 maddesinde düzenlenen icra inkar tazminatının amacı alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik haksız itirazları önlemektir. Eğer alacaklı itirazın iptali davasında haklı çıkar ve borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse istek halinde alacaklı yararına, eğer davalı borçlu haklı çıkar ve dava reddedilirse bu kez alacaklının takibinde haksız ve kötü niyetli olması koşulu ile yine istek halinde borçlu yararına tazminata hükmedilir. Ne var ki icra inkar tazminatı, niteliği gereği ancak itirazın iptali davası sonucunda davanın tamamen veya kısmen kabulüne karar verilmesi koşuluna bağlı olarak hükmolunan miktar üzerinden tahsiline karar verilebilecek bir tazminattır. Yasa ile güdülen amaç borçlu olduğu miktarı bilebilecek durumda olan borçlunun ödeme emri üzerine icra borcunu inkar etmesini önlemek, gerçekte alacaklı olmayan alacaklının da borçluya zarar vermesini engellemektir.
    Somut olayda, icra takibinde ve davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.04.2000 başlangıç tarihli ve 3 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı da, anılan kira sözleşmesine dayanarak Avanos İcra Müdürlüğü’nün 2006/594 sayılı icra dosyası ile 22.06.2006 tarihinde başlatmış olduğu icra
    takibi ile 30.11.2004 ile 31.08.2006 tarihleri arası aylar kirası 10.739,50 TL ile 1.102,04 TL işlemiş faizin tahsili için haciz ve tahliye istekli icra takibi başlatmış, davalının süresinde takibe itiraz etmesi üzerine itirazın iptali ve icra inkar tazminatının hüküm altına alınması için işbu dava açılmıştır. İşbu davada her ne kadar bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de, bilirkişi raporu çerçevesinde mahkemenin asıl alacak yönünden icra takibinde talep edilen miktar üzerinden icra takibinin iptaline karar verilmiştir. Kira sözleşmesinde kira bedelinin muayyen olması karşısında kira parası önceden bilinebilir ve hesaplanabilir durumdadır. Başka bir anlatımla, ortada likit ve belli bir kira alacağı söz konusudur. Bu itibarla mahkemece itirazın iptaline karar verilirken kira alacağı yönünden icra inkar tazminatına da hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde bu istemin reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
    3- Davacı vekilinin harç ve yargılama giderlerine ilişkin temyiz itirazlarına gelince,
    Davacı tarafından toplam 11"841,54 TL üzerinden itirazın iptalinin talep edildiği ve Mahkemece yapılan yargılama sonucunda 6"932,81 TL yönünden itirazın iptaline karar verildiğine göre, kabul edilen miktar yönünden başlangıçta davacı tarafından yatırılan harcın mahsubu ile kalan harcın tamamının davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde harcın bir kısmının davacıdan tahsili şeklinde hüküm tesisi doğru olmadığı gibi, kabul-red oranının 0,585 olmasına rağmen kabul-red oranının hatalı hesaplanarak yazılı şekilde yargılama giderlerinin hesaplanması da doğru değildir.
    Hüküm, bu nedenlerle bozulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda 2 ve 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 10.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi