19. Hukuk Dairesi 2013/3749 E. , 2014/1068 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün taraf vekillerince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ile davalı vek. Av. .... gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, 21.06.2004 tarihli akaryakıt bayilik sözleşmesi kapsamında müvekkili şirkete 05.04.2019 tarihine kadar intifa hakkı verildiğini, 05.04.2004 tarihinde bu hakkın tapuya tescil edildiğini müvekkili şirket lehine tesis edilen intifa hakkı bedelinin ödendiğini ve intifa hakkı tesis edilen gayrimenkulde kalıcı yatırımlar yapıldığını ancak rekabet kurulunun düzenlemeleri çerçevesinde intifa hakkının süresinden önce 18.09.2010 tarihinde sonra erdiğini, sözleşmenin geçersiz kaldığı süre için davalının sebepsiz zenginleştiğini bir başka ifade ile 18.09.2010 ile 05.04.2019 tarihleri arası dönem için müvekkili şirket tarafından yerine getirilmiş edimler kapsamında davalının sebepsiz zenginleştiğini, intifa hakkı bayilik hizmet bedeli ve kalıcı teknik yatırımlar için ödenen bedelin dava tarihine kadar güncellenmiş değeri olan 94.994,18 TL"nin tahsili gerektiğini ileri sürerek 94.994,18 TL"nin anaparaya (32.570,01 TL) dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığını, davalı tarafın idarenin söz konusu işlemini öğrendiği 12.03.2009 tarihinden sonra en geç 12.03.2010 tarihine kadar dava açabileceğini, taleplerin zamanaşımına uğradığını, kaldı ki, ödendiği iddia edilen 25.000 TL ödenmediği halde ödenmiş gibi gösterildiğini, bu meblağın güncellenmiş değerinin 44.891,00 TL olduğunu, sözleşmenin bittiği tarih itibariyle kalan süre için iadesi gereken miktarın 25.688 TL olduğunu, hizmet bedeli olarak, yatırım olarak ödendiği iddia edilen paraların iadesinin söz konusu olamayacağını, yatırım olarak yaptığı masrafları da sözleşme sonlandıktan sonra istasyondan söküp aldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde; zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı, taraflar arasında 15 yıl süreyle yürürlükte kalacağı düşüncesi ile bayilik sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin başında davalıya nakit ödeme yerine, intifa bedeline karşılık olarak toplam 53.358,93 TL tutarında akaryakıt verildiği ve sigorta bedelinin karşılandığı, istasyona yapılan yatırımlar yönünden sözleşmenin yürürlükte kaldığı 5 yılı aşkın süre içerisinde sözleşmeden beklenen amaç gerçekleşmiş olduğundan yatırım yapıldığından bahisle iadenin talep edilemeyeceği sebepsiz zenginleşmenin, sözleşmenin sona erdiği 18.09.2010 tarihi itibariyle gerçekleştiği, davacının ancak bu tarihten itibaren avans faizi talep edebileceği, geriye kalan süreye denk düşen miktarın 30.404,71 TL olduğu, 18.09.2010 ile dava tarihi arası işleyen faizin 4.659,83 TL olduğu gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekilleri Yargıtay duruşmasında hazır bulunan taraflar yararına takdir edilen 1.100"er TL duruşma vekalet ücretinin bir diğerinden alınarak yek diğerine verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden davalıdan alınmasına, davacının fazla yatırdığı peşin harcın istek halinde iadesine, 13.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.