23. Hukuk Dairesi 2013/8833 E. , 2014/3346 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Denizli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 29/05/2013
NUMARASI : 2010/538-2013/353
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, takip borçlusu Ü.. K.."e ait taşınmazların satışı sonrası düzenlenen sıra cetvelinde, satış bedelinin 105.529,79 TL"sinin birinci sırada yer alan dava dışı Pamukkale Vergi Dairesi Müdürlüğü"ne, 35.499,44 TL"sinin ikinci sırada yer alan davalıya ödenmesine karar verildiğini, üçüncü sırada yer alan müvekkiline pay ayrılmadığını, davalının alacağının, üzerinde “nakden” kaydı bulunan, 250.000,00 TL bedelli üç adet bonoya dayandığını, bu bonoların protesto edilmeden alacaklının elinde 1,5 yıl bekledikten sonra, tam borçlunun alacaklılarından kurtulmak için eczanesini kapatıp kaçmak üzereyken icraya konulduğunu, söz konusu senetlerin ve takibin muvazaalı olduğunu ileri sürerek, davalının sıra cetvelinden çıkarılmasını ve davalıya ayrılan payın müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; muvazaaya dayalı sıra cetveline itiraz davasında ispat yükü kendisinde olan davalının, alacağının varlığını ve miktarını ispat etmekle yükümlü olduğu, her zaman düzenlenmesi mümkün olan bononun tek başına bu hususu ispatlamaya yeterli olmadığı, davalı taraf, nakden düzenlenmiş bonoların delili olarak, para çekme dekontlarını sunmuş ise de, söz konusu ödemelerin dava dışı bir şirket tarafından yine dava dışı bir başka kişiye yapılmış olduğu, bu ödemelerin takip borçlusu Ü.. K.."e yapıldığına ilişkin herhangi bir kayıt ve belge sunulmadığı, bu durumda davalının temel ilişkiyi ispatlayamadığı, dolayısıyla takibinin muvazaalı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile sıra cetvelinde davalıya ayrılan paydan öncelikle davacı alacağının ödenmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.