Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar ve müdafileri tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanıkların olay tarihinde katılanı, kullanmış olduğu cep telefonundan arayarak, kendilerini polis olarak tanıttıktan sonra haksız menfaat temin ederek dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda, sanıkların eylemlerinin, hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 14. maddesi ile değişik 5237 sayılı TCK"nın 158/1. maddesine eklenen (L) bendi kapsamında öngörülen nitelikli dolandırıcılık fiiline ilişkin delillerin takdiri ve değerlendirme yetki ve görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerektiği zorunluluğu; Bozmayı gerektirmiş, sanıkların ve müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin, BOZULMASINA, aynı Kanun"un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 17/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.