17. Ceza Dairesi Esas No: 2015/16678 Karar No: 2016/93 Karar Tarihi: 11.01.2016
Hırsızlık - hırsızlık malını satın alma - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/16678 Esas 2016/93 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıkların, bir işyerinin depo olarak kullanılan bölümüne kırarak girmeleri sonucu hırsızlık yaptıkları tespit edilmiş ve mahkumiyet kararı verilmiştir. Ancak, yasa değerlendirmesi esnasında eksiklikler yapılmıştır ve mala zarar verme suçu uzlaşma kapsamında kalmıştır. Dosya içeriği üzerinden yapılan değerlendirme sonucunda, hüküm bozulmuştur. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 493/1-son, 523/1. maddeleriyle, 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b, 143/1, 53, 151/1, 53. maddeleri doğrultusunda karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK) 231. maddesinin 5. fıkrası hükmü uygulanıp uygulanmayacağı değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.
17. Ceza Dairesi 2015/16678 E. , 2016/93 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, hırsızlık malını satın alma HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü: Sanıkların birlikte yakınana ait işyerinin depo olarak kullanılan bölümünün sağlam ve muhkem olduğu anlaşılan kilidini kırarak içeri girip hırsızlık yaptıkları anlaşıldığına göre, eylemlerinin 765 sayılı TCK"nın 493/1-son maddesinde yazılı suçu oluşturduğu gözetilmeden lehe yasa değerlendirmesinin anılan Yasa"nın 492/2-son maddesine göre yapılması ve dosya içeriğine göre, lehe yasa değerlendirmesi yapılırken, sanıkların eylemine uyan 765 sayılı TCK"nın 493/1-son, 523/1. maddeleriyle, 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b, 143/1, 53, 151/1, 53. maddeleri uyarınca hüküm kurulması ve sonuç cezaların karşılaştırılması gerektiği ve öncelikli olarak 5237 sayılı TCK"nın 151/1. maddesinde düzenlenen mala zarar verme suçunun suç tarihi itibariyle uzlaşma kapsamında kaldığı ve CMK"nın 253. maddesi uyarınca taraflara uzlaşma hükümlerinin hatırlatılarak bu hususun çözüme kavuşturulması ve uzlaşmanın sonucuna göre sanıkların eylemine uyan her iki TCK"nın ilgili hükümlerine göre denetime olanak sağlayacak şekilde hüküm kurularak gereken cezalar ayrı ayrı tespit edilip, sonuç cezalar karşılaştırılarak lehe olan yasa belirlenerek uygulama yapılması gerekirken, yazılı şekilde eksik ve denetime olanak vermeyecek biçimde hüküm kurulması yasaya aykırı ise de; 5237 sayılı TCK"nın sonuç ceza bakımından sanıklar lehine olması ve karşı temyiz bulunmaması karşısında; bu hususlar bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir. Ancak; Hükümden sonra 08.02.2008 tarih ve 26781 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 23.01.2008 gün ve 5728 sayılı Yasa"nın 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı .../...
CMK"nın 231. maddesinin 5. fıkrası hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve sanıklar ..., ..., ... ve ... müdafilerinin, temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 11.01.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.