![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2017/6236
Karar No: 2018/7788
Karar Tarihi: 10.10.2018
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/6236 Esas 2018/7788 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
......
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılardan...... Kurumu ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle temyiz edenin sıfatına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle, davalılar ..., ... ve davalı idare yönünden usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
2-Davalılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Davalılardan,,,,,şirketi hakkında davadan önce iflas kararı verildiği ve iflas idaresi olarak ..... atandığı anlaşılmaktadır.
Görev konusu, kamu düzeniyle ilgili olup davanın her aşamasında ileri sürülebilir. Taraflarca ileri sürülmese dahi gerek Mahkemece, gerekse Yargıtay’ca tarafların bu yönde bir savunmasının olup olmadığına bakılmaksızın kendiliğinden göz önünde tutulur.
İflasın açılması hususunun görev kurallarında meydana getireceği değişikliği dava açılmadan önce ve sonra davalının iflası hallerine mahsus olmak üzere ayrı ayrı incelemek gerekir.
Davanın açılmasının usul hukuku bakımından hâsıl ettiği sonuçlardan biri, davanın açılması anında görevli ve yetkili olan mahkemenin sabit hale geleceği, sonradan ortaya çıkan değişikliklerden görev ve yetkinin etkilenmeyeceğidir (perpetuatio fori).
Dava açıldıktan sonra şirketin iflası halinde; davaya İcra İflas Kanunun 194. maddeye göre, iş mahkemesinde devam edilmesi gerekmektedir.
Şirketin dava tarihinden önce iflas etmesi halinde ise; İİK`nin 191. maddesi gereğince, iflas açıldıktan sonra müflisin masaya giren mal ve hakları üzerindeki tasarruf yetkisi kısıntıya uğrar; müflis artık, masa mevcudunu azaltıcı nitelikteki tasarruflarda bulunamaz. Bu mallar ve haklar topluluğunu, iflas açıldıktan sonra, aynı Kanun`un 226. maddesi gereğince, kanuni mümessil olan iflas idaresi temsil edeceğinden, açılacak davalarda husumetin iflas idaresine yöneltilmesi ve varlığı iddia olunan alacakların, İİK`nin 219 maddesi gereğince, masaya karşı ileri sürülmesi gerekir. Bu nedenle kural olarak iflastan sonra müflis aleyhine masaya giren mal ve haklara ilişkin olarak doğrudan dava açılamaz. İflas masasından hak iddia eden alacaklının alacağının masaya kaydını talep etmesi, bu talebin İflas idaresince kabul edilmemesi halinde, İİK.nun 235/2. maddesinde öngörüldüğü şekilde sıra cetveline itiraz davası açması gerekmektedir. Buna rağmen, iflâstan sonra müflise karşı bir alacak davası açılırsa, bu davaya, iflâs idaresine karşı sıra cetveline itiraz davası (m.235,II) olarak devam edilmelidir. (Kuru Baki, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Adalet Yayınevi, 2013, sayfa 1235)
Sıra cetveline itiraz davasında da, görevli mahkeme İcra ve İflas Kanunun 235/1 maddesine göre iflas kararını veren Ticaret Mahkemesinin bulunduğu yerdeki herhangi bir Ticaret Mahkemesidir.
Mahkemece davadan önce hakkında iflas kararı verilen şirketin dolayısıyla ......Dairesinin davasının tefrik edilerek bu davalı hakkında Ticaret Mahkemesi görevli olduğu için görevsizlik kararı verilmesi gerekir. Mahkemenin değinilen bu yönü gözardı ederek yazılı şekilde tüm davalılar hakkında davanın kabulüne karar vermiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir.
O hâlde, davalılardan....... ve ... vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalılardan ..."dan alınmasına, 10/10/2018 gününde oybirliği ile karar verildi.
......