Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/3387 Esas 2018/7787 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3387
Karar No: 2018/7787
Karar Tarihi: 10.10.2018

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/3387 Esas 2018/7787 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/3387 E.  ,  2018/7787 K.

    "İçtihat Metni"

    .......

    Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü şeklinde karar vermiştir.
    Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 26. maddesi uyarınca; "Hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. Aynı Kanunun 294-301 maddelerinde ise mahkeme kararlarının nasıl olması gerektiği belirlenmiştir. Bu düzenlemelere göre Mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür. Yine aynı Kanunun 297. maddesinin (2). fıkrasında “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”, hükümleri öngörülmüş olup, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait her hangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması, zorunludur.
    Davacı, davalı Kurum tarafından davacı adına tahakkuk ettirilen 83.630,04 TL yersiz aylık ödemesi ve işlemiş yasal faizinin hukuka aykırı olduğunu beyanla davacının davalı Kuruma borçlu olmadığının tespitini istemiş olup, Mahkemece karar gerekçesinde davalı Kurum tarafından davacıya yapılan toplam 29.742,56 TL ödemeden tebliğ tarihine kadar yapılan kesinti tutarı olan 3.052,13 TL mahsup edildikten sonra kalan 26.690,43 TL."nin davacıdan alınması gerektiğinin belirtmesine rağmen, hüküm fıkrasında 29.742,56 TL yersiz ödemenin davacıdan alınması gerektiği anlaşıldığından..., şeklinde belirtmesi nedeniyle çelişki oluşturulmuştur.
    Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki olgular üzerinde durulmadan çelişkili şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, sair temyiz nedenleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 10/10/2018 gününde oybirliği ile karar verildi.


    .......

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.