11. Hukuk Dairesi 2015/14632 E. , 2016/5181 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ..... ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TARİHİ : 10/06/2014
NUMARASI : 2012/95-2014/354
Taraflar arasında görülen davada ....... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10/06/2014 tarih ve 2012/95-2014/354 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK"nın 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ..... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı-karşı davalı vekili; müvekkili şirketin 2003/08585 numaralı “.........” ibareli markayı lisans sözleşmesi ile kullandığını, ayrıca müvekkili adına tescilli 2004/13393 numaralı “......” ibareli markasının bulunduğunu, müvekkilinin Antalya’da “..” adı altında büfe işlettiğini, davalıların ise müvekkili ile aynı yerde “......” adıyla büfe işlettiklerini, bu durumun müvekkile ait markanın haksız kullanımı olduğunu ileri sürerek davalıların haksız tecavüz ve kullanımlarının önlenmesine, davalıların "........." ibareli markayı taşıyan tabelalarının indirilmesine, davalıların, müvekkilinin marka hakkına haksız tecavüz oluşturabilecek nitelikteki her türlü fiillerin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, karşı davanın reddini istemiştir.
Davalılar-karşı davacılar vekili, “.......” markasının öncelik hakkının müvekkillerine ait olduğunu, müvekkillerinin bu markanın gerçek hak sahibi olduğunu ileri sürerek 2003/08585 numaralı ve 2004/13393 numaralı markaların hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiş, asıl davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalılardan E.. Ş... ile E..... Y.... ve İçecek Tic. Ltd. Şti’nin önceden beri yiyecek içecek alanında “......” ibaresini etkin şekilde kullandığı, bu anlamda bu davalıların eyleminin önceye dayalı kullanım nedeniyle marka hakkına tecavüz oluşturmadığı, ancak davalılardan C...... E........ R......Gıda Büfe İşl. Tic. Ltd. Şti’nin 2011 yılında kurulduğu ve bu markanın kullanılmasının davacının marka hakkına tecavüz oluşturduğu, karşı davada hükümsüzlüğü talep edilen 2003/08585 numaralı markanın 27/08/2004 tarihinde, 2004/13393 numaralı markanın da 07/09/2005 tarihinde tescil edilmiş olduğu, bu haliyle 556 Sayılı KHK’nin 40. maddesi kapsamında karşı dava tarihi itibarıyla 5 yıllık yasal sürenin geçtiği gerekçesiyle davalılardan C.... E........ Restorant Gıda Büfe İşletmesi Ticaret Ltd. Şti. tarafından kullanılan “........” ibaresine ilişkin kullanımın marka hakkına tecavüz niteliğinde olduğu için tecavüzün önlenmesine, diğer kullanımlara yönelik davanın reddine ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, asıl dava yönünden taraf vekillerinin tüm, karşı dava yönünden ise davalılar-karşı davacılar vekilinin tüm, davacı-karşı davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Asıl dava, marka hakkına tecavüzün önlenmesi ve durdurulması, karşı dava ise markanın hükümsüzlüğü istemlerine ilişkin olup, mahkemece, yazılı şekilde asıl davanın kısmen kabulüne ve karşı davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, karşı dava reddedilmesine rağmen, davacı-karşı davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi doğru olmamış, karşı davada verilen kararın bu yönden bozulması gerekmiş ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın anılan yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl dava yönünden taraf vekillerinin tüm, karşı dava yönünden ise davalılar-karşı davacılar vekilinin tüm, davacı-karşı davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddiyle asıl davada usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle karşı dava yönünden davacı-karşı davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün (6.) bendi olarak “Karşı dava yönünden, davacı-karşı davalı için karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca belirlenen 2.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılar-karşı davacılardan alınarak davacı-karşı davalıya ödenmesine” ibaresinin eklenmesine, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl davada taraflardan ayrı ayrı alınmasına, alınmadığı anlaşılan 123,60 TL temyiz başvuru harcı ile 29,20 TL temyiz ilam harcının karşı davada karşı davacılardan alınmasına, 09/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.