8. Hukuk Dairesi 2015/13006 E. , 2015/23239 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından duruşmalı olarak istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, duruşma istemi gider olmadığından reddedilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Davacı üçüncü kişi vekili, .. tar.e haczedilen menkullerin davacı üçüncü kişiye ait olduğunu, mahcuzların ve haciz adresindeki fabrikanın borçlu ile ilgisinin bulunmadığını, taşınmazın 12.05.2010"da satın alındığını, mülkiyet karinesinin müvekkili yararına olduğunu belirterek, istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına ve tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, haciz adresinin borçluya ait olduğunu, daha önceden aynı yerde haciz yapıldığını, İİK"nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğunu üçüncü kişinin ispat yükü altında olduğunu, borçlu ve davacı şirketin birlikte muvazaalı işlemler yaptıklarını ve aynı işçilerle çalıştıklarını, hacizde borçluya ait bir belgenin ve alacaklı firma tarafından borçlu için yapılan elektrik tesisatı ve donanımının görüldüğünü, işletmeyi devralan üçüncü kişinin işletmenin borçlarından sorumlu olduğunu belirterek, davanın reddine ve tazminata karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı borçlu, usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre; haciz adresinde ödeme emrinin tebliğ edilmediği, davacı üçüncü kişinin, burada doğrudan ..."nce tapudan ferağ verilmesi ve ..."de tahsis sözleşmesi imzalanması suretiyle faaliyete başladığı, toplanan deliller tanık anlatımlarının bunu doğruladığı, borçlunun aynı yerde seramik üretim işini yaptığı, ancak OSB"ne borçları nedeni ile elektrik, su, doğalgazın kesilmesi üzerine, 2008 yılı Kasım ayında faaliyetine son verdiği, ..."da ..."ne taşınmazın iade edildiği, borçlu ve üçüncü kişi şirket arasında organik bağ bulunmadığı, mahcuzların davacıya ait olduğu, tazminata ilişkin koşulların oluşmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
-//-
Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir.
Borçlu şirket, dava konusu haciz adresinde takip tarihinden sonra da bir süre faaliyet göstermiş, hatta ... ve ... günü burada haciz yapılmıştır.
Borcun doğum tarihinden, yani ... tarihinden sonra 4.500.000,00.-TL değerindeki makine ve ekipmanları ile fabrika binasını üçüncü kişiye satmış, buna ilişkin ... ve ... tarihli faturalar düzenlenmiştir. İki şirket aynı alanda faaliyet göstermektedir ve üçüncü kişi, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu bilmektedir.
Somut olayda, alacaklıdan mal kaçırmak için iş yeri devri yapıldığının, devir gerçek olsa bile İİK"nun 44. maddesinde öngörülen zorunlu işlemlerin yerine getirildiğinin iddia ve ispat edilememesi karşısında; usulünce ticareti terk veya işyeri devri yapıldığından söz edilemez. Bu durumda; devirden alacaklı etkilenmez ve hacze devam olunacağının kabulü gerekir.
Açıklanan nedenlerle davanın reddi yerine, oluşa ve dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile yazılı biçimde davanın kabulüne yönelik hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK"nun 366. ve 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3 maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 929,90 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 24.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.