Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/6892
Karar No: 2017/10234

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/6892 Esas 2017/10234 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2017/6892 E.  ,  2017/10234 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ...Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine ve davalılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    1975 yılında yapılan kadastro sırasında, ... köyü 444 parsel sayılı 29.340 m2 yüzölçümlü taşınmaz, Mart 1957 tarih 38 numaralı tapu kaydı nedeniyle fındıklık niteliğinde davalılar adlarına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Hazine, taşınmazın öncesi itibarıyla orman olduğu ve zilyedlikle kazanılacak yerlerden olmadığı iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, taşınmazın orman olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 29/12/2010 tarih ve 2010/13012 - 16992 Esas ve Karar sayılı bozma ilamında özetle; "Mahkemece çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırları dışında kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir.
    Şöyle ki; Dairede temyiz incelemesi yapılan ve aynı nedenle dava konusu edilen, aynı köyün değişik mevkilerinde bulunan taşınmazlara ait dava dosyalarının incelenmesinde, bir kısmında Uzman Bilirkişi ... ... ... ; bir kısmında da ... Sağlam tarafından hazırlanan raporlara ekli memleket haritalarında taşınmazların kısmen ya da tamamen yeşil alanda işaretlendiği, ancak kullanılan Memleket Haritalarının dosyadaki orjinalinden farklı renklerde olduğu, taşınmazların fındık bahçesi olarak kullanıldığı bildirilmişse de memleket haritalarında da fındık rumuzunun bulunmadığı, çalılık ya da yapraklı-ibreli orman ağacı rumuzunun bulunduğu, bazı dosyalarda rumuzların hiç belli olmadığı bu nedenle taşınmazların memleket haritalarındaki konumlarının denetlenemediği ve bilirkişi saptamasını doğrulamadığı, keza taşınmazların hava fotoğraflarındaki konumunun incelenmediği gözlenmiştir.
    Bundan ayrı; çekişmeli taşınmazın tespitine esas alınan Eylül 328 tarih 24 numaralı sicilden gelen ve başlangıçta yüzölçümü 2000 m2 olan fındıklık niteliğindeki tapu kaydının sınırları yol ve kişi okumakta olup, tapu komisyonu kararı ile 1957 yılında yüzölçümü 18044 m2"ye çıkarılmıştır. Mahkemece tapu komisyonunca düzenlenen bir kroki olup olmadığı araştırılmadan karar verilmiştir. Hazine, taşınmazın öncesinin orman olduğu ve zilyedlikle kazanılamayacak yerlerden olduğu iddiası ile dava açtığına göre, temyize konu taşınmazın yalnızca kesinleşen orman kadastrosu sınırları dışında kalması yeterli olmayıp, tesbite esas alınan tapu kaydının yöntemince uygulanması, ayrıca 4999 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 7/1 maddesi gereğince herhangi bir nedenle sınırlama dışında kalmış orman olmaları nedeniyle her zaman orman sınırı içine alınabilecekleri gözönünde bulundurulmalı, bulunabildiği takdirde tapu krokisi de uygulanmalı, bu şekilde yapılacak araştırma inceleme sonucu taşınmazın kısmen ya da tamamen orman olduğu saptanırsa, tapunun oluşumunda Hazine taraf olmadığından Hazineyi bağlamayacağı; yine sınırda orman varsa idari yoldan tapunun yüzölçümünün arttırılmasının da Hazineyi bağlamıyacağı düşünülmeli ve asıl taşınmazın kapsamı orman değilse, tapunun ilk oluştuğu gündeki yüzölçümüne değer verilerek kayıt kapsamı belirlenmeli, sınırda orman yoksa kayıt miktar fazlası yönünden, taşınmazın öncesinin ne olduğu, imar-ihya yapılmışsa hangi tarihte başlanılıp bitirildiği, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddi olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak, taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından sorulmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu yukarıda belirtilen ve gerçeğin kendisi olan belgelere dayalı olarak düzenlenecek bilirkişi kurulu raporuyla denetlenmeli,bundan sonra elde edilecek delillerin tümü birarada değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır” görüşüyle bozulmuştur.
    Yerel mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile dava konusu 444 parsel sayılı taşınmazın dosya arasında mevcut teknik bilirkişilerin 05.11.2013 havale tarihli raporlarına ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 9.421,5 m2"lik kısmının davalılar adına olan tapusunun iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tapuya tesciline, anılan krokide 444 parsel sayılı taşınmazın (B) harfi ile gösterilen 19.918,5 m2"lik kısmına yönelik davanın ise reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekilince taşınmazın (B) harfli bölümüne yönelik olarak, davalılar vekilince ise (A) bölümüne yönelik olarak temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1975 yılında 1744 sayılı Kanuna göre yapılıp dava tarihinde kesinleşen orman kadastrosu vardır.
    İncelenen dosya kapsamına, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapıldığına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 9.421,50 m2’lik bölümünün orman sayılan yerlerden olduğu, (B) harfi ile gösterilen 19.918,50 m2’lik bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalılardan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 06/12/2017 günü oy birliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi