MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs, resmi belgede sahtecilik, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1-Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs (2 ayrı defa), resmi belgede sahtecilik ve özel belgede sahtecilik suçlarından beraat,
2-Sanıklar ..., ..., ... hakkında nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs ve özel belgede sahtecilik suçlarından beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklardan ..."ın 927.000 Dolar meblağlı, 14/02/2001 tanzim tarihli alacaklı olarak göründüğü bonoyu, senette bir ticari işten ötürü kendisine sözde borçlu olarak göründüğü ..."ın üvey kızı katılan ... ve senet kefil görünen .... İrfan aleyhine borçlu ...nin 2008 yılında ölümünden sonra icra takibi başlatarak kullandığı, ancak gerçek bir borca dayanmayan takibin itirazlarla iptal edildiğinden bahisle ..."a nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs ve resmi belgede sahtecilik isnadında bulunulduğu, yine olmayan borca sözde kefi... İrfan"ın, 2006 yılında ..."a 927.000 Dolar"lık senetten ötürü kısmi ödemede bulunarak 143.000 TL verdiği ve ..."ın buna dair ödendi belgesi düzenlediği, bu fotokopi belgeyle ise ... İrfan"ın 2009 yılında ölümünden sonra sanık olan çocukları ...."ın icra takibi başlattığı iddiası ile tüm sanıklar hakkında ayrıca nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs ve özel belgede sahtecilik isnadında bulunulduğu iddia edilen somut olayda,
Gerek adli tıp uzmanları, gerekse adli tıp kurumundan senet üzerindeki sahteciliğe dair alınan bilirkişi raporlarına göre senet üzerindeki borçlu isim ve imzasının ölen ... eli ürünü olması, katılan ve tanık beyanları, sanıkların savunmaları birlikte değerlendirildiğinde senet tarafları arasındaki ilişkinin alacak borç ilişkisine dayanan hukuki mahiyette olması nedeniyle sanıklar hakkında atılı suçlardan verilen beraat kararlarında bir isabetsizlik görülmemiş, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 2013/6745 sayılı kanun yararına bozma kararında belirtilen hususlarla ilgili soruşturma aşamasında detaylı araştırma yapıldığından nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçları açısından tebliğnamedeki bozma isteyen görüş benimsenmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 21/09/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.