10. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/1386 Karar No: 2018/7774 Karar Tarihi: 10.10.2018
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/1386 Esas 2018/7774 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2018/1386 E. , 2018/7774 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Davacı, dava dışı ...Bağımsız Denetim A.Ş."nin davalı Kuruma olan borçlarının teminatını teşkil etmek üzere ½ oranında maliki olduğu taşınmaza ipotek konulmasına rıza ve muvafakat ettiğini ancak davalı kurumun haksız olarak haciz işlemi yaptığını belirterek, haczin kaldırılması ve satışın durdurulmasını istemiştir. Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerekçelere göre davalı kurum vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davacı vekilinin temyiz incelemesine gelince, bir önceki bozma ilamımızda da belirttiğimiz üzere, davanın yasal dayanağı olan 6183 sayılı Yasanın 56. maddesi “Karşılığında teminat gösterilmiş bulunan amme alacağı vadesinde ödenmediği takdirde, borcun 7 gün içinde ödenmesi, aksi halde teminatın paraya çevrileceği veya diğer şekillerle cebren tahsil devam olunacağı borçluya bildirilir. 7 gün içinde borç ödenmediği takdirde teminat bu kanun hükümlerine göre paraya çevrilerek amme alacağı tahsil edilir.” hükmüne amir olup, karşılığında teminat gösterilmiş bulunan amme alacağı vadesinde ödenmediği takdirde, borcun 7 gün içinde ödenmesi, aksi halde teminatın paraya çevrileceği veya diğer şekillerle cebren tahsil devam olunacağına dair usulüne uygun herhangi bir ihtar yapılmadığı ve davaya konu haciz işleminin, ilgili kanun maddesinde sayılan tahsil usullerinden biri olduğu kuşkusuz olup, buna göre kurum işlemlerinin her ikisinin de yerinde olmadığından bahisle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.