8. Hukuk Dairesi 2015/16499 E. , 2015/23232 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı 3. kişi vekili, 08/10/2012 tarihinde haczedilen mahcuzların müvekkili şirkete ait olduğunu, müvekkili şirketin 20/02/2012 tarihindeYılmaz Koç isimli kişi ile.... reklam raket imalatı ve üretimi için anlaştığını ve bu işin yapımı için gereken malzemelerin müvekkili tarafından satın alınarak, ..."a ait imalathaneye teslim edildiğini, ..."un bu malzemeler ile 25 adet raketin imalatını tamamlayarak raylı sistem güzergahındaki reklam sahasına taktığını,13 adet raketin imalatının ise haciz tarihinde halen devam ettiğini, haciz adresinin ..."a ait bir imalathane olduğunu, ödeme emrinin borçluya başka adreste tebliğ edildiğini, haciz adresinin borçluya ait olduğuna dair hiç bir delilin bulunmadığını, icra takibinin alacaklı ve borçlu arasında oluşturulmuş danışıklı bir takip olduğunu iddia ederek, davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, 02/02/2011 tarihli sözleşme içeriğinden malzemelerin ..."e ait olduğunun açıkça anlaşıldığını, davacı şirketin alacaklı olduğu ..."a üretilecek panoların malzemelerini teslim etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı borçlu vekili, davacı şirket ile yapmış olduğu tabela ve reklam anlaşması nedeni ile işin yapımı için ... ile anlaşarak birlikte üretime başladıklarını, ancak davacı şirketin ... ile danışıklı işlem yaparak müvekkilini mağdur ettiğini,..."un ... 3 İcra Mahkemesi"nin 2012/195 esas sayılı dosyasındaki beyanından mahcuzların borçluya ait olduğunun açıkça anlaşıldığını, ancak ..."un aleyhine açılan/açılacak takip ve davalardan kendisini kurtarmak için davacıyla birlikte hareket ettiğini, müvekkili ..."a ait faturaların bulunduğunu, davacının sunduğu faturaların ise mahcuzlara ait olmadığını, haciz yapılan adresin bir vergi levhası dahi bulunmadığını,... ile imzalanan 02/02/2011 tarihli sözleşmeden haczedilen malların müvekkiline ait olduğunun anlaşıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; yargılama devam ettiği sırada, ... 5. İcra Müdürlüğü"nün 2012/5796 sayılı dosyasında 18/01/2013 tarihinde, alacaklı vekilinin İcra Müdürlüğü"ne müraacaatla, alacağını haricen tahsil ettiğini bildirerek, takipten vazgeçtiklerini ve muhafaza altına alınan malların borçluya iadesine karar verilmesini talep ettiği, İcra Dairesi"nce talebe uygun olarak aynı günlü kararla mahcuzların takip borçlusu ..."a iadesinin sağlandığı, mahcuzlar üzerindeki haczin karar tarihinden önce tahsil harcı da karşılanmak sureti ile kaldırılmış olduğu, bu nedenle geçerli bir haczin kalmadığı, ancak her iki tarafın yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunduğundan davanın açılmasına sebebiyet veren tarafın belirlenmesi bakımından yargılamaya devam olunduğu, borçlu ..."in 03/05/2013 tarihli celsede alacaklı tarafından kendisine teslim edilen mahcuz malların tamamını sattığını beyan ettiği, bu nedenle keşif yapılamadığı, bu şekilde davalı tarafın davanın devamı sırasında mahcuz malları elinden çıkararak mülkiyetinin tespitini ve buna bağlı olarak başlangıçtaki haklılık durumunun belirlenmesini engellediği ve İİK nun 97/a maddesine göre ispat yükü kendinde bulunan davalı tarafın mahcuz malların borçluya aidiyetini ıspatlayamadığı, davanın açılmasına davalı tarafın neden olduğu gerekçesiyle, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderlerinden davalı borçlu ve davalı alacaklının sorumlu tutulmasına karar verilmiş; hüküm, davacı 3. kişi vekili ve davalı borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3. kişinin İİK"nun 96 vd maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasıdır.
1- İİK"nun 4949 sayılı Kanunla değiştirilen 363/1. maddesinin son cümlesindeki kesinlik sınırının aynı kanunun ek 1. maddesinin 1. fıkrası uyarınca 01.01.2013 tarihinden itibaren artırılan miktarı dikkate alındığında temyize konu edilen uyuşmazlık konusu değerin 5.240,00 TL"yi geçmediği anlaşıldığından, mahkeme kararının temyiz kabiliyeti yoktur. Bu sebeple, davalı borçlu vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, borcun ödenmesi sebebiyle davanın konusuz kalması ve neticede karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamasına, yargılama giderlerinin davalı borçlu ve davalı alacaklıya yükletilmesine ilişkin tespit ve değerlendirmelerin usul ve yasaya uygun olmasına, istihkak davasının takip sürecinde haciz esnasında ortaya çıkan bir sorunun bertaraf edilmesine yönelik olmasına, davadaki amacın, haczin akıbetini belirlemek olduğuna, davanın hüküm ve sonuçlarını yalnız somut icra takibi bakımından göstereceğine, borcun ödenmesi ve haczin kalkması halinde de davanın, takip hukuku yönünden amacının ortadan kalktığına, davacı 3. kişinin mülkiyet iddiasıyla genel mahkemelerde dava açmasının mümkün olmasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı borçlu vekilinin temyiz dilekçesinin reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı 3. kişi vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine
ve 24,30 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 4,90 TL"nin davacıdan ve davalı ..."den ayrı ayrı alınmasına, 24.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.