Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, re’sen tahakkuk ettirilen prim ve ferilerine ilişkin kurum işleminin iptali istemli iken, sonrasında söz konusu borç miktarının kuruma ödenmesi üzerine yersiz ödenen miktarın istirdadı istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrasında davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece uyulan bozma ilamı sonrası, “…..., ... ve ... isimli işçilerin adlarına resen ek prim bildirgesi düzenlenmediğinden yapılmış bir tahsilatın bulunamayacağı, bu nedenle istirdatı gerektirir bir tutarın bulunmadığı,
... ve ... isimli sigortalılar yönünden tesis edilen işlemlerin iptalini gerektir bir durum söz konusu olmadığından, istirdatı gerektirir bir tutarın bulunmadığı,
... ve ...isimli kişiler hakkında tesis edilen işlemlerin yerinde olmadığı anlaşıldığından ödenen prim ve cezanın istirdatının gerekeceği anlaşılmış, istirdatı gereken miktar bilirkişi raporunda hesaplanmıştır…” gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; söz konusu hüküm eksik araştırma ve incelemeye dayalıdır.
Dosya kapsamından, ... hakkında düzenlenen prim borcunun maddi hataya dayalı olarak düzenlendiği anlaşılmış ise de, ... ve ...yönünden kurum işleminin iptaline karar verilmesi isabetsiz bulunmuştur. Zira, ilgililerin kısmi süreli olarak çalıştığı mahkemenin kabulünde olmasına rağmen, bu kısmi süreli çalışmanın başlangıç ve bitiş tarihi ile günlük kaç saat olduğuna dair bir tespit yapılmadığı belirgindir.
Mahkemece yapılması gereken, söz konusu şahısların çalışma süreleri net olarak belirlenip, bu şahıslar yönünden tahakkuk ettirilmesi gereken prim borcu ile davalı kurum işlemi karşılaştırılıp sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.