Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ile gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığa yükletilen tehdit ve yaralama eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalardan ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu, Cezaların kanuni bağlamda uygulandığı, Sanığın adli sicil kaydında bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesinleşme tarihinin, 5271 sayılı Kanunun 231/8. maddesinin yürürlüğe girme tarihi olan 28.06.2014"ten önce olması nedeniyle, CMK’nın 231. maddesinin uygulanmasına engel teşkil etmemesi karşısında; “daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş olduğu” biçimindeki yasal olmayan gerekçeyle, CMK’nın 231. maddesinin uygulanmamasına karar verilmiş ise de, sanığın adli sicil kaydında, yaralama suçundan verilen kesin nitelikte adli para cezasına dair hüküm de bulunduğundan, sonuca etkili olmayan bu hususun bozma nedeni yapılamayacağı, Anlaşıldığından, sanık ... müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA, 04.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.