
Esas No: 2018/1667
Karar No: 2018/7756
Karar Tarihi: 10.10.2018
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/1667 Esas 2018/7756 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
.....
Dava, borçlu olmadığının tespiti, yaşlılık aylığı üzerine konulan haczin iptali ve alacak istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, aşağıdaki bentler dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Önceki bozma ilamlarımızda ayrıntısı belirtildiği üzere, hak edilmeyen aylıklar nedeniyle oluşan Kurum alacağı yönünden, zamanaşımı süresi; Borçlar Kanununun 66 vd. maddelerinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde Kurumun yetkili organının sigortalıya ödenen iş bu aylıkları geri almaya hakkı olduğunu öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl ve herhalde bir talep hakkının doğumundan itibaren 10 yıldır. Dosya kapsamında göre söz konusu borcun tahakkuk tarihi ile davacıya tebliğ tarihi gözetildiğinde bir yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı belirgin olup, mahkemenin zamanaşımı geçmediğine dair yaklaşımı bu gerekçeye göre yerinde görülmüştür.
3- Davacıya 2008/4 ve 5. dönemlerinde hiç aylık ödenmediği belirgin olup, bu kısım yönünden alacak istemi kabul edilip mahsup işlemi yapılmak suretiyle her ne kadar yazılı şekilde karar verilmiş ise de, söz konusu aylıkların yasal faiziyle tahsiline karar verilmesi gerektiği ile mahsup işleminin, 5510 sayılı Yasa’nın 96. maddesinin “Alacakların yersiz ödemelere mahsubu, en eski borçtan başlanarak borç aslına yapılır, kanunî faiz kalan borca uygulanır.” hükmüne göre yapılması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsiz bulunmuştur.
4- Davacının talepleri gözetildiğinde, bir kısım alacağın kabul edilmesi karşısında, davanın kısmen kabulü yerine davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları nazara alınmalı ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.....