Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2018/1429 Esas 2020/3948 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1429
Karar No: 2020/3948
Karar Tarihi: 01.12.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2018/1429 Esas 2020/3948 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2018/1429 E.  ,  2020/3948 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali, iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın asıl ve birleşen davada davalı ... aleyhine açılan davanın kabulüne, birleşen dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına yönelik verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Asıl ve birleşen davada davacı vekili, davalılar hakkında alacaklarının tahsili amacıyla genel haciz yoluyla icra takibi yapıldığını, daha sonra takip yolunun değiştirilerek iflas yoluyla takibe geçildiğini, davalıların takibe itiraz etttiğini öne sürerek davalıların itirazlarının kaldırılması ile iflaslarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalı şirketler hakkında daha önce iflas kararı verilmiş olduğundan karar verilmesine yer olmadığına; davalı gerçek kişi ... hakkında ise Ticaret Sicilinde şahsi kaydı bulunmasa da, Sanayi Odası temsilcisi olarak Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Genel Kurul Delegeliği yaptığı Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürüttüğü, OSBÜK Yönetim Kurulu Üyeliği görevinde bulunduğu gerekçeleriyle tacir sıfatına haiz olduğundan asıl davanın kabulü ile davalının iflasına; birleşen dava yönünden ise asıl davada iflas kararı verilmiş olduğundan yeniden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Kararı, asıl ve birleşen davada davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    İcra İflas Kanunu"nun 43.maddesi uyarınca, iflas yoluyla takip ancak iflasa tabii borçlulara karşı yapılacak bir takip yoludur. Bu kişiler Türk Ticaret Kanunu"na göre tacirler, tacir sayılanlar veya özel kanunlara göre tacir olmadıkları halde iflasa tabi oldukları bildirilen hakiki veya hükmi kişilerdir. Türk Ticaret Kanunu"nda ise bir ticari işletmeyi kısmen de olsa kendi adına işleten kişi tacir olduğu açıkça düzenlenmiştir.
    Mahkemece yapılan incelemeler sonucunda, davalının tacir olduğuna veya tacir sayıldığına dair dosya kapsamında bir delil bulunmamaktadır. Bu nedenle, iflasa tabii kişilerden olmadığı anlaşılan davalı ... hakkında davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, anılan davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.