20. Hukuk Dairesi 2016/6473 E. , 2017/10220 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-karşı davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı-karşı davalı Hazine dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... ilçesi, ... mahallesinde bulunan tespit harici bırakılan alana davalının ... ile çevirmek ve ... ağaçlarından oluşan bahçe kurmak suretiyle haksız müdahalede bulunduğunu ileri sürerek taşınmaza haksız elatmanın önlenmesini ve tüm teferruatların kal"ini istemiştir.
Davalı-karşı davacı ... vekili dilekçesinde sınırlarını bildirdiği tespit harici taşınmazda müvekkili yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği koşullarının oluştuğunu ileri sürerek davacı adına tescili istemiyle dava açmış, dava ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/164 Esasına kaydedilmiş, 2. Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasıyla birleştirilmiştir.
Mahkemece asıl davanın kabulü ile; davalı birleştirilen dosya davacısı ..."ın dava konusu ... ... ... kadastrocu bilirkişiler ... ve ... ..."in 20/01/2015 tarihli raporu ve eki krokisinde (A) harfi ile gösterilen 1682,97 m²"lik kısma yönelik müdahalesinin men"ine, üzerindeki ağaçlarının sökülerek kaldırılmasına, kaldırma giderlerinin davalı ..."dan alınmasına; davalı -birleştirilen dosya davacısı ..."ın davasının reddine, dava konusu ..., ..., ... köyü kadastrocu bilirkişiler ... ve ... ..."in 20/01/2015 tarihli raporu ve eki krokisinde (A) harfi ile gösterilen 1682,97m²"lik kısmın Hazine adına aynı köy son parsel numarası verilerek orman vasfıyla tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, asıl dosyada elatmanın önlenmesi ve kal istemi ile birleştirilen dosyada 4721 sayılı TMK"nın 713. maddesi kapsamında tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 6831 sayılı Kanuna göre 1970 yılında yapılıp, 05.07.1971 tarihinde ilân edilerek dava konusu taşınmaz yönünden 06.07.1972 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu çalışması vardır. Genel arazi kadastrosu işlemleri ise 1970 yılında yapılıp, 02.03.1971 tarihinde kesinleşmiş, çekişmeli taşınmaz tapulama harici çalılık olduğu gerekçesiyle mülga 766 sayılı Kanun uyarınca tescil harici bırakılmıştır.
Birleştirilen dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkin olup aynı Kanunun 713/3. maddesinde tescil davasının, Hazineye ve ilgili kamu tüzel kişilerine veya varsa tapuda malik gözüken kişinin mirasçılarına karşı açılacağı belirtilmiş olmasına karşın mahkemece çekişmeli taşınmazın sınırları içinde bulunduğu ... ... Belediye Başkanlığı dahil edilmeden davaya devamla hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
6100 sayılı HMK"nın 50. maddesinde medenî haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanın davada taraf ehliyetine de sahip olacağı, 51. maddesinde dava ehliyetinin medenî hakları kullanma ehliyetine göre belirleneceği, 114/d maddesinde ise taraf ve dava ehliyetinin dava şartlarından olduğu ve 115. madde uyarınca da mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı belirtilmektedir. 4721 sayılı TMK"nın 47, 48, 49 ve 50. maddelerinde de tüzel kişiliğin kazanılması, hak ehliyeti ile fiil ehliyeti ve bunun kullanılmasına ilişkin hükümler yer almaktadır.
On Dört İlde ... Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 6360 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince;
1) ..., ... ... ... illerinde, sınırları il mülki sınırları olmak üzere aynı adla ... belediyesi kurulmuş ve bu illerin il belediyeleri ... belediyesine dönüştürülmüştür.
2) ... ... ... ... .... Belediyelerinin sınırları il mülkî sınırlarıdır.
3) Birinci ve ikinci fıkrada sayılan illere bağlı ilçelerin mülkî sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır. Aynı Kanunun geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrasında; "1. maddeye göre tüzel kişiliği kaldırılan belediye ve köylerin mahkemelerde süren davalarında katıldıkları ilçe belediyesi taraf olur" hükmü yer almaktadır. Bu hüküm Kanunun "Yürürlük" başlıklı 36. maddesi uyarınca ilk mahalli idareler genel seçiminin yapıldığı 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.
Somut olaya gelince; 6360 sayılı Kanunun yukarıda belirtilen hükümleri gereğince ... ... Belediye Başkanlığının davaya katılımı sağlanarak taraf teşkili oluşturulmalı, delilleri toplanmalı, ondan sonra davanın esası hakkında bir karar verilmelidir.
Kabule göre de; yörede imar planı ve imar uygulaması yapılıp yapılmadığı ve taşınmazın imar planı ve imar uygulamasına konu edilip edilmediğinin araştırılmaması; yörede yetkili makamlarca 3573 sayılı “...ciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun” hükümlerine göre çalışma yapılıp yapılmadığı, çalışma yapılmış ise bu çalışma kapsamında davacıya taşınmaz tahsis ve tevzi edilip edilmediğinin araştırılmaması; dosya kapsamından 1963 ve 1989 tarihli memleket haritaları ile 1986 ve 1992 tarihli hava fotoğrafları üzerinde inceleme yapıldığı halde, incelemelerin Dairemizin istikrar kazanmış içtihatlarında değinildiği şekliyle ayrıntılı olmadığı, taşınmazın gerçeğin bir görüntüsü olan taşınmazı gösterir, yöreye ait en eski tarihli memleket haritası ve dayanakları hava fotoğrafları ile dava tarihinden 20 yıl öncesine ait hava fotoğrafları ile bunlardan üretilen memleket haritaları getirtilerek kadastro paftası ile ölçekleri denkleştirilip çakıştırılarak bu belgeler üzerinde taşınmazın üzerindeki bitki örtüsü, varsa ağaçların sayısı, yaşı, türü, adedi, öncesinin orman olup olmadığı, tasarruf sınırı, kullanım durumu, imar ve ihya varsa ne zaman tamamlandığı, taşınmazın üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcı ve türü konularında inceleme yapılmaması, dava konusu taşınmazın komşu 360 sayılı parselin kadastro tespitinde Nisan 1326 tarih ve 16 sıra nolu tapu k...a dayanıldığı halde bu k... ve keza 199, 356, 357, 347 ve 206 sayılı parsellerin kadastro tespit tutanakları ile varsa dayanak belgelerinin ilk tesislerinden itibaren tedavüllerinin getirtilerek keşifte sınırlarının okunmaması, mahalli bilirkişilere sorulmaması, bu kayıtlarda dava konusu taşınmazın ne olarak gösterildiğinin incelenmemesi, zilyetlik araştırmasının yöntemine uygun yapılmaması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı-karşı davacı ...’ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 06/12/2017 günü oy birliği ile karar verildi.