Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: 1-Dosya arasında yer alan vekaletnameye göre, şikayetçinin kendisini vekil ile temsil ettirdiğinin anlaşılması ve Tebligat Kanunu’nun 11. maddesine göre de, vekil ile takip edilen işlerde vekile tebligat yapılmasının zorunlu olması karşısında, CMK"nın 234. maddesi uyarınca, suçtan doğrudan zarar gören şikayetçi vekiline, kovuşturma evresinde yöntemince tebligat çıkartılarak, kamu davasına katılma ve delillerini sunma olanağı sağlanmadan, yargılamaya devamla hükümler kurulması, 2-Fiilin suç oluşturmaması nedeniyle derhal beraat kararı verilmesi dışında, delillerin takdir ve tayini gereken durumlarda sanıkların sorguları yapılıp savunmaları saptanmadan hüküm kurulamayacağı gözetilmeden, CMK’nın 193. maddesine yanlış anlam verilip, aynı Kanunun 147 ve 191. maddeleri gereğince, sanıkların savunmaları alınmadan delil takdiri yapılarak, eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hükümler kurulması, Kanuna aykırı, şikayetçi ... vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin HÜKÜMLERİN, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 04.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.