Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/7485 Esas 2016/1489 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/7485
Karar No: 2016/1489
Karar Tarihi: 04.03.2016

Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2015/7485 Esas 2016/1489 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, yakalama kararları olan üç ayrı suçtan aranmaktadır. Yakalanmamak için kendi fotoğrafını Yavuz Dalgın'ın kimliğine yapıştırırak kendisini o kişi olarak tanıtır. Ancak gerçek kimliği komşuları tarafından anlaşılır ve tutanak düzenlenir. Mahkeme, sanığın bir soruşturma ve kovuşturma yapılmamış olması sebebiyle başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşmadığına karar verir. Ancak eylemin \"Resmî belgenin düzenlenmesinde yalan beyan\" suçunu oluşturup oluşturmadığının tartışılması gerektiğini belirtir. Mahkeme, TCK'nın 268/1. maddesini uygulamadığı için hükmü bozar. Kanun maddeleri: TCK'nın 267/1, 62, 53, 206 ve 268/1.
16. Ceza Dairesi         2015/7485 E.  ,  2016/1489 K.
"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
Hüküm : 5237 sayılı TCK"nın 267/1, 62, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Dosya kapsamında yapılan incelemede, “Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma” suçunun oluşabilmesi için, failin işlemiş olduğu bir suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla hareket etmesi gerektiği, somut olayda ise; 3 ayrı suçtan dolayı hakkında yakalama kararı bulunan sanığın ikametindeki kimlik kontrolü sırasında yakalanmasını engellemek amacıyla kolluk görevlilerine Yavuz Dalgın"ın kendi fotoğrafını yapıştırdığı kimliğini ibraz ederek kendisini Yavuz Dalgın olarak tanıtması ve gerçek kimliğinin komşularına sorularak anlaşılması üzerine tutanak düzenlenmesi şeklinde gerçekleşen eyleminde, kimliği kullanılan kişi hakkında bir soruşturma ve kovuşturma yapılmamış olması hususları gözönüne alındığında, iftiranın özel bir şekli olan başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşmayacağı, eylemin TCK’nın 206. maddesinde tanımlanan “Resmî belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” suçunu oluşturup oluşturmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Kabul ve uygulamaya göre de;
TCK"nın 268/1. maddesinin uygulamada gösterilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 04.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.