Davacı ... Otelcilik İnş. San. ve Tic. Ltd.Şti. ile davalı ... aralarındaki dava hakkında ... Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 19.02.2014 gün ve 2013/95-2014/33 sayılı hükmün Dairenin 28.12.2017 gün ve 2017/1292-2017/12306 sayılı kararı ile onanmasına karar verilmiş olup, süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

- K A R A R -

1-Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan kasko sigorta sözleşmesine dayalı tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda, davanın reddine dair verilen hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, her ne kadar Dairenin 28.12.2017 gün ve 2017/1292-2017/12306 sayılı kararı ile temyiz isteminin reddi ile kararın onanmasına karar verilmiş ise de; aşağıda ayrıntıları belirtildiği üzere davacı vekilinin karar düzeltme isteği yerinde görülerek, Dairemizin 28.12.2017 tarihli onama ilamının ortadan kaldırılmasına karar verilerek, dosyanın yeniden yapılan temyiz incelemesi sonunda;
2-Dava, kasko sigorta sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkiline ait, davalıya kasko sigortalı aracın meydana gelen kazada hasarlandığını açıklayıp tazminat talebinde bulunmuş, davalı tarafça hasarın teminat dışında kaldığı savunulmuş, mahkemece sigortalı araç sürücüsünün ehliyetine kaza tarihi itibari ile el konulduğu, bu nedenle hasarın teminat dışında kaldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Somut olayda; davacı şirkete ait araç dava dışı Mehmet Bilçe"nin sevk ve idaresinde iken 24.09.2012 tarihinde kaza gerçekleşmiştir. Mahkemece davacının sürücüsünün ehliyetine el konulduğu, kaza tarihi itibariyle sürücünün ehliyetinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İl Emniyet Müdürlüğünce 13.02.2010 tarihinde davacının ehliyetine, 3. kez alkollü araç kullandığı gerekçesi ile 5 yıl süre ile el konulmuş, davacının sürücüsü tarafından anılan karara itiraz edilmesi üzerine mahkemece; suç tutanağının 2. kez alkollü araç kullanmaktan düzenlenmesi gerekirken hatalı olarak 3. kez alkollü araç kullandığı gerekçesi ile düzenlendiği tespit edilerek sürücü belgesinin 5 yıl süre ile geri alınmasına ilişkin karar iptal edilmiştir. Bu karar neticesinde sürücünün ehliyetine el koyma işleminin hukuka aykırı olduğu tespit edilmiştir. Açıklanan maddi ve hukuki olgulara göre kaza tarihi itibari ile sigortalı sürücünün ehliyetinin hukuken var olduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda davalıya sigortalı davacıya iati araç sürücüsünün kaza sırasında ehliyetinin bulunduğunun kabulü gerekmektedir. Bu durumda göre mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar vermek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairenin 28.12.2017 günlü ilamının ortadan kaldırılmasına, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme kararının BOZULMASINA, temyiz ve tashihi karar peşin harçlarının davacıya geri verilmesine, 29/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.