21. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/1500 Karar No: 2015/15395 Karar Tarihi: 10.07.2015
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/1500 Esas 2015/15395 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, kanunun tefhim edildiği hallerde gerekçeli kararın bir ay içinde yazılı olarak tebliğe çıkartılması gerektiğini belirtmiştir. Eğer hüküm tüm unsurları ve gerekçesi ile birlikte tefhim edilmiş ise, HMK’nın 321/2 maddesine uygun olarak tefhim edilmiş kabul edilir ve temyiz süresi tefhim tarihinden itibaren başlar. Ancak, gerekçeli karar taraflara tebliğ edilmeden önce temyiz dilekçesi sunmak mümkündür. Bu nedenle gerekçeli kararın taraflara tebliği zorunludur. Kanun maddeleri: HMK’nın 321/2, 5521 sayılı Kanun'un 8.maddesi, HUMK‘un 433. Maddesi.
21. Hukuk Dairesi 2015/1500 E. , 2015/15395 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
K A R A R
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 321.maddesinin 2.fıkrasına göre; kararın tefhimi için hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklanamadığı ve bu nedenle zorunlu olarak hüküm özetinin tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın en geç bir ay içinde yazılarak tebliğe çıkartılması gerekir. Bu hüküm doğrultusunda, hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte tefhim edilmediği hallerde gerekçeli kararın taraflara tebliği zorunludur (... Başkanlığı’nın (İkinci Bölüm) 20.03.2014 gün ve 2012/1034 Başvuru sayılı kararı da aynı yöndedir). Mahkemece, taraflara tefhim edilen kısa kararda (hüküm özeti) hükmün tüm unsurları yer almakla birlikte kararın gerekçesinin tefhim edilememesi halinde temyiz süresi gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlar. Ancak, hüküm tüm unsurları ve gerekçesi ile birlikte tefhim edilmiş ise artık hükmün HMK’nın 321/2 maddesine göre usulüne uygun ve eksiksiz bir biçimde tefhim edildiği kabul edilir ve temyiz süresi tefhim tarihinden itibaren başlar. 5521 sayılı Kanun‘un 8.maddesinde yer alan ve temyiz süresinin başlangıcına esas alınan tefhim kavramının “hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklandığı hal” olarak anlaşılması zorunludur. Tarafların, gerekçeli karar tebliğ edilmeden önce, temyiz süre tutum dilekçesi veya gerekçeli temyiz dilekçesi sunmak suretiyle kararı temyiz ettikleri hallerde, kararın gerekçesini dikkate alarak yeni temyiz gerekçelerine dayanması mümkün olduğundan, gerekçeli kararın taraflara tebliği gerekir. Davanın tümden kabulü ya da reddi söz konusu olsa bile tarafların kararın gerekçesini temyiz etmekte hukuki yararları bulunabileceğinden, bu gibi durumlarda bile gerekçeli kararın yöntemince taraflara tebliği zorunludur. Yukarıda yer alan açıklamalar doğrultusunda; Temyiz eden davalı tarafça sunulan temyiz dilekçesinin HUMK‘un 433. maddesi gereğince davacı vekiline yöntemince tebliğ edilerek, tebliğat parçası eklendikten sonra gönderilmek üzere, Dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, davalı vekilinin duruşma talebinin tebligat eksikliği giderildikten sonra değerlendirilmesine, 10/07/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.