5. Hukuk Dairesi 2018/6688 E. , 2019/7887 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arazi niteliğindeki ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, 414 ada 5, 6 ve 9 parsel sayılı taşınmazlara gelir metoduna göre değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1)Bir taşınmazın arsa sayılabilmesi için, değerlendirme tarihinde belediye imar planı içinde olması, değilse, belediye veya mücavir alan sınırları dahilinde bulunması ve ayrıca belediye hizmetlerinden yararlanması, etrafının da meskun olması gerekir. ... Belediye Başkanlığının 11.05.2017 tarihli yazı cevabına göre dava konusu ... mahallesi 206 ada 84 parsel sayılı taşınmazın arsa vasfında olmadığı anlaşılmıştır.
Taşınmazın mevcut durumu itibariyle arsa vasfını kazanmadığı anlaşıldığından, arazi niteliğinde olduğu gözetilerek yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılarak, taşınmazın olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirine göre değer biçilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
2)Dava konusu taşınmazların ...-... Devlet yolunda kalması sebebiyle 1992 yılında davalı idarece kamulaştırılmasına karar verildiği, iş bu taşınmazlardan 414 ada 5, 6 ve 9 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma tarihindeki maliklerinden.... oğlu...’ya çıkartılan noter tebligatının 23.09.1993 tarihinde yengesi.... imzasına tebliğ edildiği anlaşılmış ise de; adı geçen kişinin tebliğ tarihinden önce vefat ettiği anlaşıldığından tebligat yok hükmünde olup, mahkemece
Mehmet Avcı yönünden kesinleşmiş bir kamulaştırma işlemi bulunmadığının kabulü yerinde ise de dava konusu 414 ada 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma tarihindeki maliklerinden Mehmet oğlu Mahmut Avcı’ya çıkartılan noter tebligatının 23.09.1993 tarihinde yengesi ....,....’ya çıkartılan noter tebligatının ise 23.09.1993 tarihinde eşi ... imzasına tebliğ edildiği ve taşınmazların kamulaştırma bedelinin ... Bankasına bloke edildiği anlaşılmıştır.
Tebligat Kanunu 16. maddesinde, “aynı konutta oturan kişiye tebligatın nasıl yapılacağı düzenlenmiş olup, buna göre kendisine tebliğ yapılacak kişinin evde bulunmama sebebi ile tebligatı alan kişinin muhatap ile aynı çatı altında oturduğunun tebliğ mazbatasında belirtilmesi gereklidir.
Bu itibarla;...ve...’ya yapılan tebligatta muhatapların adreste bulunmama sebepleri gösterilmediği gibi, tebligatı alan kişi ile aynı çatı altında oturup oturmadığı da belirtilmediğinden Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılan tebligat geçersiz ise de; çekişmesiz bedelin ödenmesi halinde usulsüz tebligatın geçerli hale geleceği hususu gözetilerek, ilgili banka şubesi ve bağlı bulunduğu Bölge Müdürlüğünden kamulaştırma bedelinin adı geçen kişilere ödenip ödenmediği sorularak varsa ödemeye ilişkin belgeler de temin edilip sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
3)Bozmadan önce verilen kararda hükme esas alınan bilirkişi raporunda tüm taşınmazlar için ecrimisil bedelinin toplam 3.102,59-TL olarak belirlendiği, davacı tarafça ıslah yapılmadığından mahkemece taleple bağlı kalınarak 3.000,00-TL ecrimisile hükmedildiği, ilk kararın sadece davalı idare vekilinin temyizi üzerine bozulduğu bozma sonrası alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazların tamamı için 10.975,86 -TL ecrimisil bedeli hesaplandığı, mahkemece bozma sonrası yapılan ıslah doğrultusunda 10.975,86-TL ecrimisile hükmedildiği anlaşılmıştır.
4)6100 sayılı HMK’nun 177 ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 06.05.2016 gün ve 2015/1 Esas 2016/1 karar sayılı kararına göre bozmadan sonra ıslah suretiyle talep sonucunun arttırılması mümkün değildir. Fazlaya dair hakların ek dava açılmak suretiyle istenmesi gerekir.
Bu itibarla dava dilekçesi ile talep edilen kamulaştırmasız el atma bedeli ve ecrimisile karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi,
5)Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına ve davacı tarafça yatırılan peşin harç ve ıslah harcının yatırana iadesine karar verilmesi gerektiği halde, peşin harç ve ıslah harcının hazineye irat kaydına karar verilerek, yargılama giderleri arasında idareye harç yüklenmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 18/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.