14. Hukuk Dairesi Esas No: 2009/13516 Karar No: 2010/192 Karar Tarihi: 19.01.2010
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2009/13516 Esas 2010/192 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2009/13516 E. , 2010/192 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.05.2004 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, kademeli olarak ise tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tazminat isteminin kısmen kabulüne dair verilen 24.12.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ile davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne duruşma isteminin değerin duruşma sınırının altında kalması nedeniyle reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar, davalı arsa maliki ... ile yüklenici ... arasında 21.05.1999 tarihli arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca 6311 parsel sayılı taşınmaza bina yapılmasının kararlaştırıldığını, arsa malikinin 110/201 payı tapudan yükleniciye devrettiğini, yüklenicinin de inşaatı tamamlamadan aldığı payı davalı ...’ya devrettiğini, davacı ... ile miras bırakanları ...’nın birer adet bağımsız bölüm satın alarak bu bağımsız bölümlere isabet eden payın adlarına tescil edildiğini, Ne var ki; yüklenicinin edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle arsa malikinin Gaziosmanpaşa Asliye Hukuk Mahkemesine açmış olduğu dava neticesinde (2001/625 E.) tapu kaydının iptaline karar verildiğini ileri sürerek, Türk Medeni Kanunu’nun 724 maddesi hükmü uyarınca temliken tescil, kademeli olarak ise tazminat istemişlerdir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece,davalı ... ve ... aleyhine açılan davanın husumet yönünden reddine, davalı ... aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile 5822.00 TL’nin bu davalıdan alınarak davacı ... mirasçılarına verilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili ile davalı ... temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalı ...’nun temyiz itirazları yerinde görülmemiş ve reddi gerekmiştir. 2- Davacıların temyiz itirazlarına gelince; Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 388 maddesi hükmü uyarınca, mahkemece davacıların her bir talebi hakkında karar verilmeli ve taraflara yüklenen borç ve tanınan haklar açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde hükümde gösterilmelidir. Davacılar, davada öncelikle Türk Medeni Kanunu’nun 724. maddesi hükmü uyarınca temliken tescil istemişlerdir. Mahkemece, temliken tescil istemi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir. Öte yandan, davacılardan ..., miras bırakan eşi ...’nın satın aldığı bağımsız bölümden başka bir bağımsız bölümü de kendisinin satın aldığını ileri sürerek tazminat isteminde bulunmuştur. ...’nın tazminat istemi hakkında da olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmamıştır. Karar açıklanan bu nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ : Yukarıda (1) bentte açıklanan nedenlerle davalı ...’nun temyiz itirazlarının reddine, (2) bentte açıklanan nedenlerle davacıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin yatırdıkları temyiz harcının davacı tarafa iadesine, 19.01.2010 tarihinde oy birliği ile karar verildi.