17. Ceza Dairesi 2015/7828 E. , 2016/27 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Sanık ... hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesi neticesinde;
Sanık ..."nın diğer sanıkla birlikte hırsızlık suçunu işlemek için olay yerine geldiği, el ve işbirliği ile hareket ederek eyleme gözcülük yapmak suretiyle doğrudan katıldığı anlaşılıp kabul edildiğine göre, hakkında 5237 sayılı TCK’nın 37/1. maddesi ile uygulama yapılması gerekirken, 39/2-c maddesi ile hüküm kurulması, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Yargılama gideri olarak hesaplanan 27,00 TL"nin, sanıklardan eşit olarak tahsili halinde sanığın payına düşen 13,50 TL"nin CMK"nın 324/4. maddesine 6352 sayılı Kanun"un 100. maddesiyle eklenen değişiklik gözetilerek, terkin edilecek miktar olan 20,00 TL"nin altında kaldığının anlaşılması karşısında, hazineye yükletilmesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından "yargılama giderlerine ilişkin bölümden sanık ... ile ilgili kısmın çıkartılarak" yerine sanığın payına düşen 13,50 TL "Yargılama giderinin 6183 sayılı Kanun"un 106/1. maddesinde
.../...
belirlenen 20,00 TL"den az olması nedeniyle 6352 sayılı Kanun"un 100. maddesiyle eklenen 5271 sayılı CMK"nın 324/4. maddesi gereğince Devlet Hazinesine yükletilmesine" cümlesinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında kurulan hükümlerin temyiz incelemesi neticesinde;
Yerel mahkeme tarafından gerekçeli kararın, sanık ..."a bizzat tebliğ edilmeyip, “sanığın bir yıldan fazla özgürlüğü bağlayıcı cezaya” mahkum olması nedeni ile atanan vasisine tebliğ edildiği; kanun yoluna başvurma hakkının kişiye bağlı haklardan olup, kararın sanığa tebliğinin gerektiği, bu bağlamda vasiye yapılan tebliğ ile yetinilmesinin yerinde olmadığının anlaşılması karşısında sanık ..."ın öğrenme üzerine verdiği dilekçenin temyiz mahiyetinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Sanık ..."ın suçları diğer sanık ... ile birlikte gerçekleştirdiği yönündeki atfı cürüm niteliğindeki anlatımları dışında, sanığın hükümlülüğüne yeter, kesin, inandırıcı, her türlü şüpheden uzak somut ve hukuka uygun kanıtlar bulunmadığı gözetilmeden beraat yerine yazılı biçimde hükümlülüğüne karar verilmesi,
Kabule göre;
1-12.03.2010 tarihli oturumda tahliyesine karar verilen sanık ... hakkında ..."nün 12.03.2010 tarihli yazısında sanığın başka suçtan hükümlü bulunduğu için serbest bırakılmadığının belirtildiği, sanığın, UYAP sisteminden yapılan sorgulamada da karar oturumunda, aynı Cezaevi"nde bulunduğunun anlaşılması karşısında; duruşmadan vareste tutulma talebi sorulmaksızın, son oturumda hazır bulundurulmayarak yokluğunda hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle, 5271 sayılı CMK"nın 196. maddesine aykırı davranılması, böylece savunma hakkının kısıtlanması,
2-T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 11.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.