1. Hukuk Dairesi 2017/3487 E. , 2017/7210 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVADA DAVALILAR : ... V.D.
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Asıl davada davacı, vesayet altına alınan eşi ...’ın davalı ... tarafından kandırılarak ... parsel sayılı taşınmazının temlikinin sağlandığını, eşi ...’nın hukuki ehliyeti haiz olmadığını ve eşine vasi tayin edildiğini ileri sürerek tapunun iptali ile ... adına tesciline karar verilmesini istemiş, birleştirilen davada ise, asıl davanın reddedilmesi sonucunda çekişme konusu ... parsel sayılı taşınmaz üzerindeki tedbirin kaldırılması ile davalı ...’in muvazaalı olarak taşınmazı diğer davalı ...’e temlik ettiğini, asıl davaya ilişkin red kararının bozulduğunu ileri sürerek, davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile ... adına tescilini, olmadığı takdirde bedelinin davalılardan alınmasını istemiştir.
Davalı ..., davacının dava açma ve taraf olma ehliyetinin bulunmadığını, dava konusu işlemden sonra Yahya’nın başka taşınmaz aldığını, ehliyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş, davalı ..., davaya cevap vermemiş, yargılama sırasında iyiniyetli 3. kişi konumunda olduğunu, kazanımının korunması gerektiğini bildirip davanın reddini savunmuştur.
Asıl davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece; ‘’ davanın reddine karar verilmiştir. Oysa mahkemece yapılan araştırmanın hüküm vermeye yeterli olduğunun söyleyebilme olanağı bulunmamaktadır. ...Hele ayırt etme gücünün nisbi bir kavram olması kişiye eylem ve işleme göre değişmesi bu yönde en yetkili sağlık kurulundan, özellikle ... kurumundan rapor alınmasını da gerekli kılmaktadır. Esasen Medeni Kanunun 409/2 maddesi akıl hastalığı veya akıl zayıflığının bilirkişi raporu ile belirleneceğini öngörmüştür. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan ilkeler ve yasa hükümleri çerçevesinde bir araştırma yapılarak tüm delillerin birlikte değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir.‘’ gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne ilişkin karar, Dairece; bu kez ‘’...Hal böyle olunca, davalı ..." in derdestlik itirazı da gözetilerek birleşen dava hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi, davalı ... yönünden davanın kabul edilmesinin gerekçelerinin kararda açıklanması ve gerektiği halde yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.‘’ gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama neticesinde asıl ve birleştirilen davanın davalı ... yönünden kabulüne, birleştirilen davada davalı ... hakkındaki davanın ise açılmamış sayılmasına dair verilen karar Dairece ‘’...Ne var ki, somut olayda birleştirilen dosyaların ayrı olma özelliğini kaybetmedikleri gözetilmeksizin hatalı değerlendirme ile asıl ve birleştirilen dosyalar bakımından fer’ileri de kapsayacak şekilde tek çatı altında hüküm kurulduğu görülmektedir. Hâl böyle olunca, asıl ve birleştirilen davalar hakkında hükmün fer’ileri yönünden taraflar yararına ayrı ayrı vekâlet ücreti, harç ve yargılama giderine hükmedilmesi gerekir iken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.’’ gerekçesi ile bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda asıl dava açısından konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, birleşen dava açısından; davalı ... hakkındaki davanın husumet yokluğundan reddine, davalı ... hakkındaki davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’nun raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalı ..."in temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 4.394.36.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalı ..."ten alınmasına, 07.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.